10 Aralık 2012 Pazartesi

Şapka


"Kelimelerin azı dişini çekeceksin ki seni yemesin, kuyruğunu keseceksin ki başkalarını hiç sevmesin." İmza: Herşey Kontrol Altında.

Geçen hafta notlarımı derleyemeden devrildi, sene sonuna gelindi mi zamanda ivme söz konusu sanki; nasıl bilemiyorum haliyle, orasını fizikçi arkadaşlara bırakıyorum. Hayatın ironi katsayısı da artıyor mu ne, her şey bir yana Simpsons'ın RTÜK'ten ceza aldığı bir coğrafyada yaşıyoruz, bizler, galiba kurmacadan pek anlamıyoruz.

Geçtiğimiz hafta Nobel ödüllü Mo Yan sansürün iyi bir şey olduğu mealindeki açıklamalarıyla "özgür" dünyaya rest çekti, hatırlarsınız. Gizemli konuşan Mo Yan, sansürün 'sevimsiz ancak gerekli' olduğunu belirtmiş, kime/niçin orasını söylemeden demecini bitirmiş.

Her neyse, Herta Müller başta olmak üzere, sansürün gerekli olduğunu savunan Mo Yan'a ayar veren verene... Blog yazarınız olarak şahsen sansür ile ilgili fikirleri değil, yazdıkları daha çok ilgimi çekiyor ve yayımlanacak kitaplarını karıştıracağım günleri dört gözle bekliyorum (ironi içermeyen ifade.) Ayrıca serbest çağrışımın devreye girmesiyle 'şapkası dar gelen, başım büyük sanır' ifadesini muhatap olmak zorunda kaldığımız tüm kifayetsiz muhterislere anımsatmayı ve önemli bir soru yöneltmeyi de görev bilirim: Şapka mı dar yoksa kafa mı büyük? İşte hepimizin cevaplamak zorunda olduğu mühim soru, allah kolaylık versin.

Simpsons'dan Mo Yan'a uzanan bu blog yazısını bitirirken sizlere iyi haftalar diler, sevimsiz ama gerekli aktivitelerinizin sevimli ve gereksiz olan meşgalelerinizin gölgesinde kalmasını dilerim.

(Alıntı: Didem Madak, Pulbiber Mahallesi. Metis, 2007. Görselde Banksy'nin marifetlerinden biri...)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder