17 Aralık 2012 Pazartesi

Defter!



Bir senenin daha sonuna gelmenin en güzel taraflarından biri, naçizane blog yazarınız için elbette, defter hadisesi. Defter hadisesi derken kasıt, yıl boyu tutulan not ve akıl defterlerinin -ki bu ikisi, taban tabana zıt içerikte olmalı, ancak belli noktalarda kesişmelidir- derlenmesi, toplanması, dolayısıyla retrospektif olarak bir koca yılın akislerine göz atma zemini hazırlaması... Deftersiz yapamayan bir bünye olarak başkalarının defterleri de ilgimi çekiyor elbette; kuşkusuz, 'kağıt öldü mü?' temalı tartışmalara yine maruz kalacağımız yeni bir yıla adım atarken boş bir defterin saçtığı ışığı ne kadar mahir olursa olsun henüz hiçbir ekranda bulamadığımı belirtmekten çekinmiyorum. EverNote gibi fazlasıyla faydalı birtakım aplikasyonları görmezden gelmemekle beraber, kafası karışık tüm bünyelere taşıması kolay, basit birer defter edinmelerini ve bu ikisi kalemle buluştukları noktada olacakları gözlemlemelerini bu vesileyle öneriyorum.

Moleskine Spike Jonze, Dave Eggers, Sigur Ros ve Karim Rashid gibi tanınmış yazar ve sanatçıların defterlerinden fragmanları Detour Book adını verdiği kitapta bir araya getiriyor örneğin - eserlerin fikirlerden doğduğunu, fikirlerin de kağıt üzerinde soluduğunu anımsatarak.

Ama defterlerimiz bizi ele verir, etrafımızda gördüklerimizi ne denli saygılı biçimde yansıtmaya çabalarsak çabalayalım gördüğümüz tüm şeylerin ortak noktası, her zaman, tüm şeffaflığı, utanmazlığı ve yadsınamazlığı ile 'Ben' olacaktır. (...) 

Eski benliklerimizle, beğenelim beğenmeyelim, irtibat içinde olmanın gerektiği kanısındayım. Yoksa birden kapımıza dayanıp bizi şaşırtabilir, kötü bir gecenin ucunda, sabahın dördünde kapıyı yumruklayıp kimin onları terk ettiğinin, kimin ihanet ettiğinin, kimin özür dileyeceğinin hesabını sorabilirler. Asla unutmayacağımızı sandığımız her şeyi unutuyoruz bizler. Sevgileri de ihanetleri de unutuyoruz, neler fısıldadığımızı, neler haykırdığımızı unutuyoruz, kim olduğumuzu unutuyoruz. 

Dolayısıyla irtibatta kalmak gerekli ve defterler, sanırım, bunu sağlıyor. Satırları kendimize açma konusunda bir başınayız üstelik; senin defterinin bana, benimkinin sana faydası yok. - Joan Didion

Altta, Moleskine Detour'undan Javier Marias'ın not defteri. Üstte, Sylvia Plath'in günlüğünden bir sayfa.

Defterleri karıştırmaya devam.










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder