30 Nisan 2014 Çarşamba

Kaos


Bir kez ruhunu teslim ettin mi her şey mutlak bir kesinlikle gelişir, kaosun ortasında bile. Başlangıçtan itibaren her şey kaostan ibaretti; beni saran, içinde solungaçlarımla nefes aldığım bir sıvı. Ayın hiç batmaksızın donuk donuk parladığı alt katmanda her şey pürüzsüz ve verimliydi; yukarıdaysa gürültü ve ahenksizlik hâkimdi. Her şeyde hemen karşıtını görüyordum, çelişkiyi; gerçekle gerçekdışının arasında da ironiyi, paradoksu. Kendi kendimin baş düşmanıydım. Yapmak istediğim, ama yapmasam olmaz dediğim hiçbir şey yoktu. Çocukken bile, hiçbir eksiğim olmamasına rağmen ölmek isterdim: Vazgeçmek isterdim çünkü çabalamak bana bir şey ifade etmezdi. Talep etmediğim bir yaşamı sürdürmekle hiçbir şeyin kanıtlanmayacağını, doğrulanmayacağını, artmayacağını ya da eksilmeyeceğini hissediyordum. Etrafımdaki herkes ya başarısızdı ya da gülünç. 

Özellikle de başarılı olanlar.

(Henry Miller, Oğlak Dönencesi. Çeviren: Avi Pardo. Oğlak Dönencesi, çok yakında, raflarda. Görselde Miller, bisikletinin üzerinde.)

29 Nisan 2014 Salı

Manzara


Kilometreler boyunca çıt çıkarmadan ilerledik. Yol bomboştu. Yer beyaz, ağaçlar alçaktı. Estonya, Nebraska’ya benzeyebilirdi, Nebraska da Kansas’a benzeyebilirdi. Kansas, Fas’a. Fas, Arles’a. Falan filan. Küçükken bütün ülkelerin tamamen farklı göründüğünü, farklı görünmek zorunda olduğunu sanırdım - Kongo bütünüyle ormanlıktı, vahşi, nemli ve yeşil; Almanya bütünüyle kara orman, Rusya beyazdı, her yanı Sibirya. Ama her ülke diğerlerine az çok benziyordu ve nihayet her manzaranın ABD’de de olduğunu fark ediyordum şimdi.


İşin eğlencesini kaçırıyordu bu biraz.

(Dave Eggers, Hızımızı Tadacaksınız. Çeviren: Garo Kargıcı. Görsel, Marc Quinn'in Aklın Uykusu sergisinden.)

28 Nisan 2014 Pazartesi

N-n-n

Cumadan kalanlarla pazartesiye giriş; notlar:

Edebiyatta yeri olan mekanlar listesi. Üzerine Kafka'nın doğduğu evde yemek için bu bağlantıyı, Pessoa'nın gölgesinde kahve içmek için bu bağlantıyı, Murakami'nin caz barı için (artık kapalıymış) bu bağlantıyı verelim. Toulouse-Lautrec'in ailesiyle yaşadığı evden karelerle de nokta koyalım.

Sartre'ın çizimleri.

Sanatçı Cory Arcangel, bizim de daha önce paylaştığımız bir videoda Amiga ile resim yapan Andy Warhol'u izledikten sonra gerçekleştirdiği dedektiflik süreci sonucunda, otuz yıllık disketleri tarayarak Warhol'un bilgisayarda yaptığı işleri açığa çıkarmış. Harika bir hikaye, harika bir iş.

İnfografik: Kimin rafında kimler var? Üzerine, ABD'nin eyaletlerine göre kitap haritası.

Grafik tasarımda bir efsane: Saul Bass.

Yerinde görülmesi gerektiği söylenen sokak sanatı eserleri. Üzerine, Berlin sokak sanatı haritası.

Olağan yasaklılar: ekmek, kitap, Gezi Parkı. Soru: Mutlu muyuz?

Henüz içselleştirmeyi başaramamış olsam da bahar geldi, farkına varmışsınızdır. Bahar şerefine gelsin: Karıncalar sarıyor dört bir yanı.

Aman diyorum.

İyi haftalar.

24 Nisan 2014 Perşembe

Devam


Lukacz düşünden muazzam bir baş ağrısıyla uyandı. Vücudundaki yaralar korkunç sızlıyor, bazılarından irin akıyordu. Uykusunda onları kaşımış olmalıydı. Kafesinden çıktı, kapıyı arkasından kapattı ve doğru 3 numaralı deney laboratuvarına yollandı (deri kanseri araştırma laboratuvarı.) Gurur duyuyordu orada çalışmaktan. Diğer hayvanların çoğu basit deneylerde (2 numaralı kozmetik laboratuvarı ya da 4 numaralı göz tembelliği laboratuvarı gibi) çalışırken o gerçekten önemli bir deneyin bir parçasıydı. 09.00 iğnesi için laboratuara tam zamanında vardı. İğneyi İrena yapardı. “O yaraları kaşımaktan vazgeç, Lukacz,” dedi İrena. “Durumunu daha da güçleştiriyorsun.” Lukacz yaraları kaşımayı bıraktı. İrena en sevdiği laboratuvar asistanıydı. “Söyler misin,” dedi Lukacz, iğneyi yapmakta olan İrena’ya, “kanser ilacını bulduktan ve deney sonlandırıldıktan sonra bana küçük bir tatil vermeyi kabul ederler mi sence? Ormanı nasıl özledim anlatamam.” İrena iğneyi kolundan çekti. Kadının üzgün göründüğünü fark etti. “Kaygılanma, İrena,” dedi onu neşelendirmeye çalışarak. “Çok uzun kalmam, beni biliyorsun, işime bağlıyımdır, bir ay bile geçmeden duvarlara tırmanmaya başlarım. Döner dönmez Alzheimer deneyine gönüllü olacağım, böylece birlikte çalışmaya devam edebileceğiz.” 

İrena ona sarıldı ve ağlamaya başladı. 

(Maymun Amca, Etgar Keret. Çeviren: Avi Pardo; Buzdolabının Üstündeki Kız'da yer alıyor. Görselde Noaz'a ait bir iş: Düşünen Maymun, Zaragoza'da bir duvarın üzerinde.)

23 Nisan 2014 Çarşamba

İçin


(Asmalımescit'te bir duvar; en geniş cümlemiz böyle olsun demekten ötesi düşmez bize. #şiirsokakta) 

22 Nisan 2014 Salı

Duvar






Görsellerde Viyana'dan Köln'e, Belçika'dan Meksika'ya uzanan ROA işleri yer alıyor; insan ve hayvanın ilişkisini daha evvel epey irdelemişiz, Kaplanın Karısı'ndan Hayvan Yemek'e varana değin, bu hususta epey konuşmuşuz - bahse bir kitap önerisi ekleyelim bugün: Hugo Loetscher'den Uzay Kapsülündeki Maymun

21 Nisan 2014 Pazartesi

Canlı



Yukarıda gördüğünüz ROA şahanesiyle hiç beklenmedik bir anda yüz yüze gelmemin üzerinden henüz bir hafta bile geçmemişken enteresan bir haber: Penguin, sokak sanatçılarıyla işbirliği yaptığı bir seri kapsamında, Nick Cave'in ilk romanı Ve Eşek Meleği Gördü için hazırladığı yeni edisyonun kapağında ROA'nın bir işinden yola çıkmış. Belçikalı sokak sanatçısı ROA, dünyanın farklı kentlerinin duvarlarına çizdiği, genellikle o yörede sıkça rastlanan büyük ebatlı hayvan resimleriyle biliniyor; sansar, kirpi, sıçan vs. gibi şehir hayatına ayak uydurmuş canlıları (kimi zaman da bu canlıların iç organlarını) şehir insanının kendi gailesine dalmış halde şuursuzca arşınladığı sokakların duvarlarına devasa boyutlarda resmediyor.

Etkilendiği sanatçılar arasında Picasso, Marcel Duchamp, Paul McCarthy, Matthew Barney ve Jim Phillips gibi isimleri sayan ROA, Türlerin Kökeni'nin illüstrasyonlu baskısının en sevdiği kitap olduğunu da belirtmiş.

Yukarıda Shoreditch'ten ROA görselleri, aşağıda Penguin'in ROA destekli yeni Ve Eşek Meleği Gördü edisyonu yer almakta.



18 Nisan 2014 Cuma

N-n-n

Şimdiki Çocuklar Harika'ya soruşturma. 

Büyük Budapeşte Oteli sinemada. Otel demişken: Dünyanın en kötü oteli. 

Banksy'nin yeni marifetleri.

Romanlardan çıkma yemeklerden daha önce bahsetmiştik sanıyorum; şimdi kitap haline gelmiş. Favorim, Gregor Samsa'nın yedikleri.

Sergi: Karanlık Kütüphane. Kütüphane demişken; bir başka proje, İnsan Kütüphanesi, hikayesi olan ve bir grubu temsil eden kimi insanları 'ödünç' almanıza olanak veriyor.

Sahaflar okuyucunun dönüşümünden kaygılı. 

Ishiguro'dan yeni kitap haberi. 

Morrissey'in yeni albümünün ismi belli oldu: World Peace is None of your Business.

Marquez giderken ardında bir kitap mı bıraktı? Ağustos'ta Görüşürüz.

Görselde Londra, Brick Lane dolaylarında bir duvar, sanatçı: Lints.

İyi tatiller.



17 Nisan 2014 Perşembe

Memnun



S: 'Roman yazacak mısın bir gün?' sorusunu bugüne kadar çok soran oldu, biliyorum ama hayatında değişen kimi şeyler, oğlun... Belki bu sorunun cevabı da değişmiştir.

Keret: (...) Bana gelip biriyle çok iyi vakit geçirdiğini, dün gece birlikte olduğunuzu anlatıyorsun mesela. Ben de sana cevaben 'Neden ailesiyle tanışmaya gitmiyorsun?' diyorum. Tıpkı onun gibi bir şey bu da. 

Ben halimden memnunum.

(Etgar Keret, Merve Arkunlar'la gerçekleştirdiği ve Time Out İstanbul dergisinin Mart sayısında yer alan söyleşide, kısa öyküler yazmaya yönelik tercihine yeni bir açılım getiriyor. Halinden memnun, orası kesin :) Görseldeki yerleştirme, Haim Steinbach'ın Once Again The World is Flat sergisinden. )

16 Nisan 2014 Çarşamba

Manzara - II





("Hava güzeldi. Gözleri oyasıya, tohumların gözünü açasıya güzeldi." (Feyyaz Kayacan, 'İyilik Uzmanları;' Gibiciler'de yeralıyor.) Açık havada kitap okuma mevsimi resmen başlamıştır!)

15 Nisan 2014 Salı

Manzara - I





(Londra'dan kitabevi manzaraları. Welsh ile Ferris, Lethem ile Eggers, Foer ile Marcus Aurelius, Nabokov ile Lessing, kol kola.)

14 Nisan 2014 Pazartesi

Gerçek


Her şey canlı, her şey gerçek ve yeryüzü, ayaklarımızın altındaki yıkıntı sadece.*

(Geçen haftaki Londra Kitap Fuarı dolayısıyla blog bir haftalığına mola aldı; bugünden itibaren kaldığımız yerden devam. Görselde, Lorna Simpson'ın Beş Günlük Tahmin isimli işi yer alıyor. * Alıntı, William Butler Yeats'in Kelt Şafağı'nda yer alan Bir Masal Anlatıcısı adlı öyküden; çeviren: Ali Karabayram.)

4 Nisan 2014 Cuma

N-n-n



En zalim ayın ilk cuması ve ilgili notlar:

Yenebilir kitaplar festivali... Kitaplardan ilhamla hazırlanmış yiyecekler yeniyor haliyle, kitaplar değil.

YouTube'a girebiliyorsanız ne mutlu; 11 sıradışı müzik belgeseli, YouTube aracılığıyla. Üzerine, Punk'a ilham vermiş kitaplar.

Küçük Kara Balık sahnede. 

Cem Dinlenmiş'ten seçim oyunu.

Fatih Özgüven'in festival notları. Üzerine, Festivalde görülmesi gereken elli film. Radikal'in antidepresan niteliğindeki filmlere dair yazısı ise burada; iddia şu: Bu filmler hepimize iyi gelecek.

İdefix'in bahar kampanyasına ve yeni açılan Babil'e göz atmayı unutmayın.

Görselde Asmalı Mescit'in güzel abilerinden Rambo yer almakta.

İyi tatiller.

3 Nisan 2014 Perşembe

2 Nisan 2014 Çarşamba

Kişisel



Yaşamı veya acıyı tartamazsın. Bütün acılar gerçek ve kişiseldir. Sahip olduğumuz en kişisel şeydir acı. Her birimizi farklı şekillerde yiyip bitirir. Anlayamazsın—

(Hızımızı Tadacaksınız, Dave Eggers. Görselde Eggers ve Vendela Vida, Interview söyleşisi için poz veriyor.)