İşte böyle kopar kıyamet/ İşte böyle kopar kıyamet/ İşte böyle kopar kıyamet/ Gümbürtüyle değil iniltiyle. *
Bir hafta başlıyor, bir sene devriliyor. Hayatın kıvamı, bugünlerde: yoğun.
Hürriyet'teki köşesinde Doğan Hızlan, 2012'yi Türkiye'de edebiyat açısından değerlendirmiş. Bağlantı burada. Dünya geneline ödüller ekseninden bakarsak, 2012 biraz tuhaf bir yıl olmuşa benziyor: Hilary Mantel (ki kendisi 2009 yılında da bu ödüle layık görülmüştü) Man Booker'ı ikinci defa alarak, Pulitzer jürisi ise ödül verecek adayı kararlaştıramayarak hayal kırıklığı yarattı bu sene. Kurmaca dalında Pulitzer finalistleri Karen Russell imzalı Swamplandia, David Foster Wallace imzalı Pale King (Solgun Kral) ve Denis Johnson imzalı Train Dreams idi ancak bunlar konusunda uzlaşmaya varamayan jüri, 1977 yılından bu yana ilk defa ödülü bu dalda takdim etmemeyi seçti. Finalistlerden Swamplandia, Siren yayın programında yer alıyor ve 2013'ün sonbahar aylarında Püren Özgören'in Türkçesiyle karşınızda olacak, onu da duyuralım.
Nobel Edebiyat Ödülü, bu yıl Mo Yan'ın oldu ve o cenah da oldukça hararetli sayılır... Mo Yan'ın Çin hükümetine karşı takındığı tavır halen eleştirilere hedef oluyor, eserleri ise -şimdilik- bunların gölgesinde kalıyor. Yazar, ödülü alırken, akademinin edebiyat dışındaki her şeye kulak tıkamasının takdire şayan olduğunu belirtmiş bu arada, enteresan.
2012, Orange Ödülü'nün The Song of Achilles (Aşil'in Şarkısı) ile Madeline Miller'a gittiği ve böylelikle 'noktalandığı' yıl oldu; sponsorluktan çekilen telekomünikasyon şirketi Orange'ın hamlesi sonrasında bağışlarla yoluna devam edecek olan ödül, bundan böyle 'Women's Prize for Fiction' adını taşıyacak... Doksanlı yıllarda Prince, birkaç senede bir adını değiştirir, bazen 'Sembol' bazen de 'Eskiden Prince Diye Bilinen Sanatçı' olarak karşımıza çıkardı, hatırlarsanız; Orange da -farklı kaygılardan ötürü- benzer bir kabuk değiştirme hadisesi içinde gibi görünüyor. Açıklamalar, 30.000 pound'luk ödülün bu yıl bağımsız kaynaklardan sağlanacağı ancak Google ile uzun soluklu bir ortaklık içine girildiği yönünde; tahminimce, Orange adıyla bilinen Women's Prize, 2014'te başka bir isimle yola devam edecek.
Popüler edebiyattaki eğilimlere bakılırsa bu sene bir süredir popüler kitap alemini sallayıp yuvarlayan vampir/kurtadam/zombi/melek/vesaire yavaş yavaş gerileyeceklerinin ve yerlerini erotik metinlere bırakacaklarının sinyallerini vermiş durumda. 2013, erotik açıdan 'zenginleştirilmiş' klasiklerden erotik yemek kitaplarına varana değin popüler edebiyatta erotizmin yılı olacak; yani, uzun lafın kısası, tabular yıkılmasa bile yeniden ziyaret edilecek, mahremiyet tekrar tanımlanacak... Yeniliklerden imtina eden ancak genel eğilimlerden kopmak istemeyenler için ise Marquis de Sade'ları raftan indirme, Kürklü Venüs'ü yeniden karıştırma zamanı geldi de denebilir. Yılın gözde düzeneği kırbaç olur mu, işte onu söylemek güç sevgili okuyucu...
2012 dünyada Gore Vidal, Maeve Binchy, Ray Bradbury, Maurice Sendak, Nora Ephron gibi yazarların hayata veda ettiği yıl oldu, çetele tutmadığımdan saydığım isimlerin eksik bir liste oluşturduğu muhakkak, 2013'ün neler götüreceğini ise yaşayıp göreceğiz. Umudumuz kayıpların olmadığı, kazanımların gani gani geldiği bir seneden yana...
(T. S. Eliot, The Hollow Men'den alıntı, geçen haftanın akıllara ziyan gündemi için gelsin. Çeviri: Suphi Aytimur; Çorak Ülke / Dört Kuartet, Adam Yayınları. Özetin devamı yarın.)
Gözde düzenek kırbaç :))
YanıtlaSilŞahsım adına şunu söyleyebilirim ki; yine ana akım kitaplara tenezzül etmeden cımbızla seçeceğim okuyacağım kitapları. Erotik kitap da neymiş!
YanıtlaSil