6 Ocak 2012 Cuma

Sayfa

Jack Kerouac, geçtiğimiz yıl müzayedeye çıkan bir mektubunda bir arkadaşına kendini ve eserlerini tanıtmak için düzenlenen aktivitelerden usandığını, bunun hiç de ona göre olmadığını ve hayatın 'kendi propagandasını yaparak' geçirilmeyecek denli tatlı olduğunu söyler ve mektubunu, bunlardan elini eteğini çekerek artık sayfaya 'girdiğini' söyleyerek bitirir... Söyleyecek çok şey var aslında bu konuda, ama yeni senede ne olursa olsun henüz bayramlık ağzımızı açmıyoruz sevgili okurlar, hayat -tâbir caizse- sürekli çemkirerek geçirilmeyecek kadar da 'tatlı.' Seneyi kapatırken Ursula K. Le Guin'in Versus tarafından Algan Sezgintüredi çevirisi ile yayımlanmış Yaban Kızlar'ını okuduk topluca, hepimiz farklı satırların altını çizmişiz (yayıncılık ile ilgili şahane de bir makale mevcut burada) ama madem yeni bir yılın ilk haftasındayız ve Kerouac'ı andık, öyleyse Le Guin'in tevazuya dair sözleriyle kapatalım, propaganda yapanların olsun, mütevazı sohbetler bizlere kalsın diye temenni edelim: "Geniş kapsamda mütevazı sohbet toparlanır, bir kayanın etrafından akan sular misali tekrar bir araya gelir ve kesintisiz akar. Sıradan insanları bir arada tutan şeydir mütevazı sohbet. Reklamın zıddıdır. Birliktir. Paylaşımdır. Duygu ortaklığıdır."

Sayfaya girme vakti.

(Görsel, Douglas Gordon'ın işlerinden birine ait.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder