9 Temmuz 2013 Salı

Soru



Tesadüfen, daha doğrusu bir arkadaşımızın sayesinde haberimiz oldu: Bu yıl, 24 Mart tarihinde yapılan YGS'de, Bayan Jean Brodie'nin Baharı ile ilgili bir soru yer almış, soru aynen şöyle:

S. Bayan Jean Brodie’nin Baharı adlı romanın kahramanı Bayan Brodie, İskoçya’nın ıslak, puslu, eski ve soylu şehri Edinburg’ta bir kız okulunda öğretmendir. En güzel ve en verimli yıllarını, seçtiği bir grup kız öğrenciye adayarak onları hem dönemin hem de okuldaki diğer öğretmenlerin anlayışından farklı bir pedagojik anlayışla eğitmeye çalışmaktadır. Sınıfını sık sık bir ağacın altına götüren, burada ders işlediklerinin düşünülmesini sağlayacak şekilde kızların kitaplarını ellerinde tutmalarını isteyen, tarih anlatması gerekirken önceki yaz yaptığı Mısır gezisini anlatan, bazen nişanlısından bahseden, bazen de kentin yoksul semtlerini tanıtan, sanatsal etkinlikleri izlemelerini sağlayan geziler düzenleyen genç bir öğretmendir Bayan Brodie.

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, sözü edilen öğretmenin bir özelliği olamaz?

A) Eğitimde kendine özgü yöntemler kullanan
B) Yaşamdaki kimi olguların anlatılarak değil görülüp yaşanarak öğrenileceğini düşünen
C) Yaşam gerçeklerinin farkında olan
D) Kendi yaşadığı olumsuzluklardan öğrencilerin ders çıkarmasını bekleyen
E) Öğretimin farklı ortamlarda sürdürülmesi gerektiğini düşünen

Göründüğü kadarıyla pasaj, Kitap Zamanı'nda Ali Demirhisar imzasıyla yayımlanmış bir tanıtım yazısından alınma. İtiraf etmem gerekiyor ki beş şıka indirgenmiş yanıtlar üzerinden doğru ve yanlışları seçmem gereken günler geride kaldığından 'doğru' cevabı bulmam biraz vakit aldı (şıp diye seçmedim şıkı, onu diyorum) - "Yaşam gerçeklerinin farkında olan" beyanının muğlaklığına ise hiç değinmeyeyim... Neyse, bu vesileyle bir egzersiz yapalım: Sizler sorunun cevabını, şıklara bağlı kalmaksızın, pasajdan yola çıkarak yorum kutusuna bırakın, biz de -doğru veya yanlış irdelemesine girmeden- tüm katılımcılar arasında küçük bir çekiliş gerçekleştirip üç takipçimize kitabı hediye edelim. Unutmayın, burası bir sınama mecrası değil; maksat diyalog olsun, ama yanıtlarınızın yine de soru ile, pasaj ile bir bağlantısı bulunsun. Bugün ve yarın boyunca yanıtlarınızı, savlarınızı, iddialarınızı,  öğretmen/öğrenci anekdotlarınızı, sınav isyanı temalı serzenişlerinizi, yani bu bağlamda tüm paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Hadi!





15 yorum:

  1. şaşırtmacalı soru, olamaz diyor :P
    Cevap veriyorum : D şıkkı :)

    YanıtlaSil
  2. Seçenekleri okumadım ama bu hoca MEB mensubu olamaz gibi geldi bana. Bir de aklıma YDS'lerde (eskinin KPDS) de Time ve Economist'ten paragraflar aşırılıp durduğu geldi aklıma. Elbette şıklar genellikle aşırılan paragrafın aşıranlarca da anlaşılmaığını gösteriyordu :)

    YanıtlaSil
  3. Kendisi de sıradışı biri olan üniversitedeki hocamız,Tanpınar'ın ders usulünden bahsederdi. Şöyle ki hoca eğer tarihte Ahmet diye birini anlatıyorsa gelmiş geçmiş bütün Ahmetleri anlatıyormuş. Gerçek öğretmenler müfredatın anlatanı da dinleyiciyi de daraltan cenderesini kırmaya çalışanlardır sanırım. Sınav sistemi demişken, yıllar önce bir öğrencim Türkçe paragraf soruları sayesinde sanat ve edebiyatla ilgili birçok şey öğrendiğini söylemişti şaka yollu. Biraz dikkatle bakıldığında bu paragrafların hangi öykülere, romanlara, şiirlere kapı araladığı görülecektir diye düşünüyorum. Edebiyata gönül vermiş bir öğretmenin gayretiyle tabii...

    YanıtlaSil
  4. paragrafa baktığımda aslında bir şeyi fark ettim bu sorudan öğrenciler sizlanmıstı: anlamakta güçlük çektik diye.Ne kadar da okuma,anlama yönünden güdük bir nesil yetişiyor.okumaktan çabuk sıkılan yorum gücü zayıf olan garip bir eğitim sistemi...ynsyldrm03@hotmail.com

    YanıtlaSil
  5. uzun uzun baktım ygs nedir diye. peki gerçekten, ygs nedir?

    YanıtlaSil
  6. Yeni eğitim-öğretim sistemimizde, sözde gerçekleştirilmeye çalışılan, yapılandırmacı eğitim anlayışına tipik bir örnektir bu soru. Yani, bilginin öğrenci tarafından aktif bir şekilde yapılandırılması anlamını taşır. Bu anlayışa göre, asıl sorun öğrenenin bilgiyi nasıl yapılandırdığıdır. Birey bilgiyi kendi deneyimleriyle, sosyal etkileşimleriyle kendisi oluşturur. Öğrencinin olabildiğince aktifleştirilmesi gerekir. Öğretmen sadece rehber rolündedir. Sıkıcı bir tarih dersi anlatımı yerine, öğretmenin Mısır gezisinden bahsederek hem öğrencilerin ilgisini uyandırıyor hem de sonrasında muhtemel olarak öğrencilerin sorularıyla, onları aktif kılarak konuyu genel hatlarıyla öğrenmelerini sağlıyor. Aslında paragraf bu anlayışa çok güzel bir örnek. Ama şıkların hiçbiri cevabı net olarak vermiyor, en yakın duran ise B:)

    YanıtlaSil
  7. Bayan Brodie gibi bir öğretmenim olmasını isterdim lisedeyken. En azından üniversitede benzer anlayışta hocalarım oldu. Bu öğrenme sürecinde ilerledikçe, bu şıklar içinden doğruyu-yanlışı seçme hikayesi iyice anlamını yitirir oldu. Özellikle ALES, YDS/ÜDS gibi sınavlarda soruların kendileriyle uğraşırken, şıklara sıra zor geliyordu. Ümidim, gelecek güzel günlerde şıklardan doğrular bulmak yerine, çeşitli şıkları öğrencilerin üretmesini sağlayan sistemleri yaratabilmemiz.

    YanıtlaSil
  8. cevap kesinlikle d şıkkı ama 'Yaşam gerçeklerinin farkında olan' diyen c şıkkı çok muallak değil mi yahu ? kitap okumayan bir nesil geldiği için bu soruyu anlamakta veya buna benzer paragraf sorularına isyan olması da gayet normal. elros1907@gmail.com

    YanıtlaSil
  9. Bayan Jean Brodie öğrencilerine yaşamayı sevdirmeye çalıştığından başından geçen talihsizlikleri değil de serüvenleri anlatır diye düşünerek ve ayrıca paragrafta, anlatılanların olumlu veya olumsuz içeriğine dair herhangi bir ima bulunmadığına dayanarak D şıkkını seçiyorum. Bana kalırsa C şıkkı o kadar da muğlak değil. Öğrencilerine tarihin değil de nişanlısı vs. gibi yaşamın gerçeklerinden bahsederek teorik değil pratik bilgiler vermeye çalışıyor. Selamlar.

    YanıtlaSil
  10. noktaları birleştirip bayan brodie'yi oluşturun. yanınızda boya kalemleriniz varsa eşek değilsiniz ya bir de boyarsınız artık. ne de olsa roman kahramanları bu kadarına layıktır. üç cümlelik bir özete bakıp haklarında ahkam kesmemiz beklendiğine göre.

    ha, bir de şu var; nbc'nin yeni dizisi hannibal'dan hatırladığım kadarıyla bir sahne. fbi için danışmanlık yapan baş karakterimiz (hannibal değil, diğeri) fbi ajanı olma hayalleri kuran adaylardan muhteva hatırı sayılır bir kalabalığa seminer vermektedir. azılı bir seri katili zorlu uğraşlarının ardından zorlukla da olsa en nihayetinde yakalamayı başardığından dolayı kalabalığa bu dava ile ilgili bir sunum yapacaktır. salonun dev ekranında ise katilin kurbanına yazdığı en son mektup (ya da not, bilemedim şimdi) durmaktadır ve adaylara sorar. mektupta ki katili ele veren ipucunu görebiliyor musunuz? soruyu yanıtlamak isteyen adayların bir çoğu el kaldırır. ekran başındaki bizler bile mektubun sağını solunu bir ipucu bulmak hevesiyle gözümüzle tarar dururuz. karakterimiz kısa süren bekleyişinin ardından öne çıkar ve ne yazık ki mektupta hiçbir ipucunun olmadığını söyler ve koca salon ile birlikte biz de öylece sessizliğe bürünürüz.

    uzun lafın kısası bence cevap f şıkkı. yani bütüne bakmak lazım.

    YanıtlaSil
  11. D şıkkı diyorum, bayan brodie'nin öyle bir niyeti olmadığı aşikar. Yalnız c de hayli şüpheli görünüyor.

    YanıtlaSil
  12. şayet o eski ve aceleci halim olsa ve sınavda karşıma bu soru çıksa d ve e şıklarını okumadan c şıkkını seçer sınav sonunda vaktim kalsa dahi bir kez bile bu soruya dönüp cevabı kontrol etmezdim. yapacağım en son şey -bu soruyla ilgili- sanıyorum kitapçıkta c işaretleyip optik kodu c işaretleyip işaretlemediğim olurdu.
    ilginç midir bilmiyorum ama lise yıllarında ben pek sevmezdim tarih dersini -şu an da tarihi çok sevdiğim söylenemez- tabii ilginç olan mevzu o değil, ilginç olan hep tarih dersiyle bir sorunun ve anlatım yöntemi geliştirmenin örneklendirilmesi. bizim ki de sıkıldığımızı anladığı anda alır eline bağlamasını türkü söyler, aklımızdaki karmaşıklık gidince kaldığı yerden devam ederdi. gerçi kol düğmesi takan tek öğretmendi, o sebeple bir tarzı olduğu da rahatlıkla söylenebilirdi.
    bayan jean'in de illaki diğer öğretmenlerinden onu farklı kılan bir özelliği vardır, dersi işleyiş biçiminden ayrı olarak.
    fark ettiniz mi bilmiyorum ama sorunun bana göre doğru şıkkını yazmadım :)

    YanıtlaSil
  13. bence de D şıkkı doğru cevap.Ama nişanlısında bashediyormuş ara sıra,nişan-evlilik olayın da mutlaka olumsuz bir olay çıkar diye düşünüyorum,neyse son kararım D :)

    YanıtlaSil
  14. Lise sonda dershane öğretmenimizin Osmanlının Savaşlarını ve bu savaşlardan sonra yapılan barış anlaşmalarını ezberletme tekniğini aradan 15 yıl geçmiş olmasına rağmen hala unutmadım. O nedenle neyin nasıl öğretildiği değil de öğretilip öğretilmediğidir asıl olan.

    YanıtlaSil
  15. D) Kendi yaşadığı olumsuzluklardan öğrencilerin ders çıkarmasını bekleyen
    diyorum çünkü anlatılanlar içinde böyle bir ifade yada ima yok.

    YanıtlaSil