Bir süredir yarı resmi bir kafa tatili yapar gibiyim sevgili okuyucu; işime gücüme devam etmekle birlikte, Haziran ayının sarsıcılığından mıdır, yoksa şimdilerde bir uyaran bombardımanı altında yaşadığımızdan mıdır artık nedendir bilemiyorum, kafamda -serbest çağrışım- bir tuhaflık, belki de bir yaz sersemliği eşliğinde, hayırdır inşallah dedirtecek şekilde almış başımı gider haldeyim. İşte, bu saçma sapan yaz günlerinin telaşında, ancak kısık gözle güç bela katlanılan gün ışığının kamaşmasında, sanrılı uykuların (muhakkak ki 'Bugün günlerden ne?' kimi zaman da 'Ben kimim?' diye uyanılır) arasında normalde atlamayacağım bir haberi atlamışım, dolayısıyla hadiseye yeni vakıf oldum, belki sizler takip etmişsinizdir: Robert Galbraith adı bir şeyler çağrıştırdı mı?
Bendeniz, mecazi olarak uyurken ya da başka şeyleri takip ederken, J. K. Rowling, Robert Galbraith mahlasıyla The Cuckoo's Calling adlı bir kitap yayımlamış ve ortalık epey, evet epey karışmış. Kitabın tanıtım yazısının son satırını alalım: "Zenginleri ve ünlüleri tanıdığınızı düşünebilirsiniz ama onları hiç böyle bir soruşturma esnasında görmediniz." Doyamadım, daha fazlasını istiyorum diyenler için baştan başlıyorum: "Afganistan'da bir mayın yüzünden bir bacağını kaybeden Cormoran Strike, özel dedektif olarak kıt kanaat geçinmektedir. Bir tek müşterisi kalmıştır ve borçluları peşindedir. Aynı zamanda uzun süredir birlikte olduğu kız arkadaşından ayrılmıştır ve artık ofisinde yatıp kalkmaktadır. Sonra John Bristow girer kapısından içeri, muhteşem bir öykü ile: Kız kardeşi, efsanevi süpermodel Lula Landry -arkadaşları onu Cuckoo diye tanımaktadır- birkaç ay öncesinde hayata veda etmiştir. Polis bir intihar vakası olduğunda karar kılmıştır, ancak John buna inanmayı reddeder. Bu vaka Strike'ı multimilyoner güzellerin, rock-yıldızı erkek arkadaşların ve ümitsiz tasarımcıların dünyasına çeker ve onu hazzın, cazibenin, baştan çıkartmanın ve hezeyanın bilinen tüm çeşitleriyle yüz yüze getirir. Dedektifleri tanıdığınızı sanabilirsiniz ama Strike gibisiyle hiç tanışmadınız. Zenginleri ve ünlüleri tanıdığınızı düşünebilirsiniz ama onları hiç böyle bir soruşturma esnasında görmediniz."
464 sayfalık kitap, tanıtım yazısına bakılırsa, zannımca pek parlak görünmüyor, ama okumadığımız kitabı yargılamayalım elbette... Rowling, mahlasla yazmanın kendisini özgürleştirdiğini belirtmiş ve her ne kadar devlet sırrı(!) gibi saklansa da, Galbraith'in gerçek kimliği ifşa olunca satışlar tavan yapmış: Öyle ki, 1500 adet satmış olan kitabın performansı, Galbraith'in Rowling olduğu "kazara" açık edilince, salt Amazon kanalında yüzde yüz elli bin yükselmiş. İkinci bir "Galbraith" romanının yolda olduğu söyleniyor, burada ise, yaz zamanı kafa dağınıklığı içerisinde algıma takla attıracak biçimde imzalı (Galbraith tarafından imzalı) bir nüshası satılıyor. Satış fiyatı: 6.214,43 Amerikan doları.
Rowling'in kendi öyküsü, zenginlerin ve süpermodellerin skandallarla dolu dünyasından daha ilginç: Son yılların en büyük fenomenlerinden biri olan, zamanında her birini şahsen müthiş merakla beklediğim ve büyük zevk alarak okuduğum Harry Potter'ın yaratıcısının, Boş Koltuk ile bir nebze sarsılan itibarını şapkasından Robert Galbraith isimli bir mahlas ve konuya uygun (emekli asker, iki çocuk babası ve gizli ajan olduğu, Galbraith isminin gerçek ismi olmadığı yazar özgeçmişinde yer alan veriler) bir kurgu-kimlik çıkararak 'kazanmaya' çalışması, bir satış operasyonu olduğu besbelli olan çarkın döngüsünde 'kazara' kimliği ifşa edilince de 'mahlasla yazınca çok özgür hissettim' demesi, kanımca pek şık bir davranış değil; ama ne yapalım, yazar öyle uygun görmüş, bize ise bu noktada ancak ahkam kesmek ya da bilemedin imzalı nüshalardaki imzaların nasıl tasarlandığını düşünmek kalıyor. Gerçi bunları düşünmeden bir kenara itmek de mümkün, zaten hava sıcak, ışık parlak, zihin epey oynak... O değil de, Rowling'in kitap karakterlerine verdiği isimler (Lula Landry, Cormoran Strike) başlı başına birer 'şaka' sayılmaz mı?
Peki şu anda, Wikipedia sayfasına bakılırsa (Wikipedia deyince şu kısmı alıntılamazsam olmaz: "İsmini "J. K. Rowling" olarak kullanmasının sebebi, ilk kitabın yayımcısı Bloomsbury'in korkusudur. Blommsbury; genç erkeklerin, kitabın yazarının kadın olduğunu öğrendiklerinde, kitabı okumamak istemesinler diye ismini erkek ismine benzetmek için "J. K. Rowling" şeklinde kullandı. Küçükken herkes onu "Jo" diye çağırırdı sadece birisi ona çok kızgınken "Joanne" derdi." Kim o birisi?) İngiltere'nin En Zengin Kadını (kraliçe değil miydi?) olan Rowling, sonrası için neler tasarlıyor olabilir? O şapkanın içinden daha ne çıkacak düşünmek istemiyorum sevgili okuyucu.
Zaten düşünemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder