22 Haziran 2011 Çarşamba

Cam kırığı


Yaz, tartışma götürmeyecek biçimde gelmiş durumda ve yazla beraber yazın gidilmesi gereken yerler, yapılması gereken şeyler, okunması gereken kitaplar listelenmeye başlandı. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan Tanrı Öldü (Ron Currie, Jr.) geçtiğimiz hafta Radikal'in yaz okumaları listesindeydi. Açık havada kitap okumaktan haz duymakla beraber sahilde geçecek bir tatil fikri karşısında önce dehşetle titreyen blog yazarınız olarak, Joyce Carol Oates'un -USA Weekend gazetesiyle 10 yıl kadar önce yaptığı söyleşide- sahilde kitap okuma alışkanlığı olup olmadığı sorusuna verdiği cevabı görünce paylaşmadan edemedim. Söyleşi, yazarın yazma alışkanlıklarıyla başlıyor ve sahilde kitap okuma konusunda verdiği sert cevapla sonlanıyor; sorular biraz anket defteri kıvamında ve katılmamakla beraber, sahil ile kitap ikilisine alınmış olan bu ezber dışı tavır takdir edilmeye değer:


S: Yazı yazmak için rutin bir çalışma stiliniz var mı?


JCO: Sabah oldukça yoğun çalışmaya bakarım, 8.30'dan öğlen 1.00'e değin. Seyahatteysem gece 10.00'dan sabahın 3.oo'üne dek çalışırım. Yalnız olduğumda pek uyuyamam. Otel odalarında epey iş yaparım. Yalnızlığın yegane tesellisi çalışmaktadır. Elle yazar ve sonra daktilo ederim. Bilgisayarım yok. Yavaş yazarım.


S: Yazdığınız süreçte kitap okur musunuz?


JCO: Genelde akşamları okurum. Avrupa'dan yeni döndüm, uçakta Jane Austen okuyordum. Herhangi bir şey de olabilir... Vaktimi harcamam. TV izlemem pek. Vakit harcamak pek bana göre değil. İnsanların bu konuda sıkıntı çekmelerini anlayamıyorum.


S: Yazın sahilde kitap okuduğunuz olur mu?


JCO: Kendimi zehirlemeyi, cam kırığı çiğnemeyi tercih ederim.


(Görsel, Alec Soth.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder