2011 Uluslararası Man Booker Ödülü, geçen hafta Philip Roth'a verildi. Bu karar üzerine jüri üyelerinden biri istifa etti; 50 yıldan uzun zamandır yazan ve ödül komitelerince sıklıkla görmezden gelinen yazarın takipçileri ise büyük bir sevinç yaşadı. Okumadıysanız bu vesileyle bu dev yazarla tanışın ve Portnoy'un Feryadı'ndan Sokaktaki Adam'a, Pastoral Amerika'ya bir uzanın deriz.
David Remnick, New Yorker'da Roth'a yazma hallerini sormuş, cevabı aşağıda:
"Yalnız yaşıyorum yani sorumlu olduğum, vakit geçireceğim kimse yok. Saatlerimin tamamen bana ait. Genelde tüm gün yazarım. Akşam devam etmek istersem salona gitmem, bir başkası bütün gün yalnız kaldı diye onunla vakit geçirmem gerekmez. Öylece oturmam ya da birilerini eğlendirmem gerekmez. Tekrar oturur ve iki-üç saat daha çalışabilirim. Gecenin ikisinde uyanırsam - bu, nadiren başıma gelir ama arada olur- ve aklıma bir şey gelirse ışığı açar ve yatak odasında yazarım. Dört bir yanda şu sarı not kağıtlarından var. Sabaha değin okurum eğer istersem. Eğer beşte kalkarsam ve çalışmak istersem gider çalışmaya başlarım. Böyle çalışırım, nöbetçi gibi. Doktormuşum ve acildeymişim gibi.
Acil olan benim."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder