13 Ekim 2010 Çarşamba

Hayatın çevirisi

İskelelere doğru seğirten kıçtan takma motorların gürültüsü, yükleri indiren adamların sesleri, soda, bira makarna ve domates konservesi taşıyan kamyonların köprülerde çıkardığı iniltilerle hayata dönüyor şehir. Her tarafından Venedik akan bu fotoğrafı, aşkı düşünerek çektim.
Bana aşık olsaydın, bu an farklı görünmezdi. Bana aşık olmasaydın da farklı görünmezdi; ama ben bu sahneyi, bana aşık olup olmaman üzerinden okudum, sanki aşk, hayatın çevirisiymiş gibi.

Belki de öyledir. Yoksa nasıl okuyacağız? Nasıl yazacağız? Gördüğümüz şeyi okur, ardından baştan yazarız; belki de, başka türlü yapmak yerine, buluşlarımızı üstlenmek daha iyidir.

Bak burada Aschenbach, Tadzio'nun peşinde; hiç ifade edemediği şeyi hayatında ilk kez hissediyor. Bak, burada bir kadın suyun üstünde yürüyor.

Hiç değilse bu, aşık olmaktan daha kolay.


(Jeanette Winterson, ÜÇ HARFLİ KELİME: AŞK. Çeviren: Sıla Okur.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder