Notlar!
Evet, sonunda, Jack Kerouac'tan Big Sur raflarda... Sel'in geçtiğimiz günlerde yayımladığı Allen Ginsberg'in Toplu Halüsinasyon'u ile 6 45'ten çıkan Neal Cassady Üçün Biri'ne de dikkat. Tayfa baharla birlikte yeniden bir araya geldi gibi.
Ödül sezonu devam ediyor... IMPAC Dublin adayları açıkladı, kazanan haziran ayında belli olacak. Listede yer alan Swamplandia, sonbaharda, Püren Özgören çevirisiyle raflarda. Koltukname ödül ile ilgili detayları bildiriyor, burada.
Bob Dylan mı, Neil Young mı, yoksa Belle and Sebastian mı? Hangi birinin altını çizsem bilemiyorum, ama sürprizli bir yaz kapımızda, orası kesin. Kemal Yılmaz Radikal'e yazmış, bize de yol gözlemek düşer.
Karin Karakaşlı'dan bir Kurt Cobain yazısı: Her neyse, boşver. 5 Nisan'da hayata veda eden Cobain'i anmak isteyenlere. Eskilerden bir de yazı var burada, Cobain ve günlükleri hadisesiyle ilgili.
Kerouac kapakları mevzusunu daha derinden irdelemek isterseniz buraya buyrun. Baş döndürecek sayıda kapak, hepsi bir arada.
Granta Türkiye, çok yakında... Kapak için buyrun.
Doğan'dan bir Fatih Akın kitabı: Sinema, Benim Memleketim. Bir de aforizma gelsin arka kapaktan: "Film çekmek boks yapmak gibidir, önemli olan gücü dengeli kullanmak, taktik ve zamanlamadır." Boks yapmadığımdan bilemiyorum, ama sanki film çekmek yerine ne dense oturuyor gibi; gücü dengeli kullanma, taktik ve zamanlamanın mühim olmadığı aktiviteler neler onları bir düşünelim.
Almanya'dan akıllara ziyan bir haber, paylaşmazsam olmayacak: Park halindeki bir kamyondan beş ton Nutella çalınmış sevgili okuyucu. Aman diyeyim, ne diyeyim.
Duymuşsunuzdur, Tilda Swinton -ki kendisi, benim nezdimde Woolf'un Orlando'sudur- bir süredir, sanat için uyumak suretiyle bir performans sergiliyor. Neyse, bir yeni tuhaflık, Gary Shteyngart -ki kendisi fazlasıyla uçuk bir karakter- New York Psikanaliz Derneği'nin düzenlediği etkinlikte bir analistle konuşarak hayatından, edebiyattan ve tuhaflıklarından bahsedecek. Jonathan Franzen ile kuş gözlemciliği, Salman Rushdie ile şeytan taşlama, Umberto Eco ile tütün hasadı aktivitelerini gerçeğe taşıyan kazanacak gibi duruyor bu kültürel iklimde, benden söylemesi.
Önümüzdeki hafta, Londra Kitap Fuarı vesilesiyle masamdan uzak olacağım sevgili blog okuru, ama teknik vaziyetler el verirse olan biteni yerinden bildirmeyi umuyorum. Sağlıcakla kalın.
Tekrar kavuşana değin sizleri That's How People Grow Up, Razzmatazz ve Don't Look Back Into the Sun bağlantıları ile baş başa bırakır, London Calling çalma listemize ise bilahare beklerim.
Aşağıda, The Smiths, Panic.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder