26 Mart 2012 Pazartesi

Bahar!

Geçen haftayı devirirken sevinçle duyurduk, bir daha söyleyelim: Açık havada kitap okuma mevsimi resmen başlamıştır! Bahar diyoruz kısaca; titreyip kendine gelme, kış temposundan sıyrılma hali bu, saatler de ileriye alındı artık, günler resmen uzamaktalar. Takvim-i Ragıp -ki kendisi, kanımca oldukça başarılı bir zaman sayacı- 15 Mart tarihinde kırlangıçların, 29 Mart'ta ise çaylakların geldiğini müjdeliyor, peki ya benim bizzat Taksim'de tek tük ağaçların dalları üzerinde rastladığım yeşil papağanlara ne demeli? Gözlerini açık tut ey blog okuru, şehrin sürprizleri bitmek bilmiyor.

Geçen haftaki yazıları uzun ve dolambaçlı bir gezintiyle tamamlamıştık; eklenecek pek çok şey var elbette, Oprah'nın Kitap Kulübü demiştik mesela, referansların nasıl okunmaları 'gerektiği' konulu bir soruya cevaben, Koltukname'de Jonathan Franzen hakkında bir yazı var, bize de bağlantı vermişler, öyleyse biz de eski yazılarımızdan birinden Vonnegut, Franzen ve Wallace arasında geçen itişmeye dair bir bağlantı verelim... Bu bahis uzun mu uzun, söylenecek çok şey var, ilerde tekrar değiniriz elbet. Vonnegut demişken, geçen hafta yazarın daha önce yayıncısı tarafından reddedilmiş bir novellasının Kindle için Single formatında yayımlanacağı duyuruldu, single sadece şarkıcılara özgü değilmiş meğer, makinenin içeriğe ihtiyacı var, içeriğin de yeni tanımlar dahilinde ambalajlanmaya elbette... Kindle Single teriminin tam olarak ne ifade ettiğine baktığımızda bir kitabın birkaç bölümü uzunluğunda olan metinlerden bahsedildiğini anlıyoruz; bir öykünün iki katı kadar uzunlukta olması gerekiyormuş 'single'ların, söz konusu Vonnegut metninin single formatı için biçilen değer: 1.99 Amerikan doları. Büyük bir yazarın daha önce hiç okunmamış bir metnine paha biçilmez elbette, o ayrı. Trainspotting'i yayımladığımızı duyurmuştuk; basılı ve elektronik kitap aynı anda satışta şu anda, Twitter'dan bir okur, satış fiyatlarını ve elektronik metnin fiyatının neden daha ucuz olmadığını sormuş - matbaa ve kağıt giderleri düşmekle birlikte, telif ve diğer maliyetler yine işin içine giriyor, telif anlaşmalarındaki belli maddeler dolayısıyla elektonik kitapların satış fiyatlarında belli oranların altına düşülmemesi şart koşuluyor. Kağıttan elektroniğe tam bir geçiş yaşandığında, dağıtım iskontoları 'normal'leştiğinde, uygulanan vergiler adil biçimde düzenlendiğinde elektronik kitapların daha ucuz olmamaları için bir neden yok; aynısı basılı kitaplar için de geçerli (kağıttan elektroniğe geçiş kısmı hariç.) Temennimiz o yönde en azından. Neyse, lafı dağıtmayalım.
Son bir not düşelim: 25 Mart tarihinde, yani dün, yazar Antonio Tabucchi hayata veda etti, kitapları için buraya buyrun.

Hazır bahar sıcak nefesini usul usul hissettirirken, bir kitaba uzanın kütüphaneden ve pencerenizi biraz aralayın hiç değilse ya da daha iyisi, açık havaya çıkın kitabınızla beraber. İddia ediyoruz, çok iyi gelecek...

(Görselde Joseph Cornell'in kuşlu yerleştirmelerinden biri. Aşağıda Banksy'den yeni bir marifet, ama söz konusu Banksy oldu mu, bütünüyle kuşkudayız elbette, bütünüyle kuşkudayız...)

1 yorum:

  1. Açık havada kitap okuma demişken, bugün kütüphane haftası dolayısıyla 12.30-13.00 arası açıkhavada, meydanlarda oturup kitap okuma eylemi/etkinliği gibi bir şey vardı. Habere gittik vatandaşın ilgisi çok ilginçti. Hiç ilgi göstermediler nitekim...
    Ölüm demişken biraz önce facebook sayfasında Etgar Keret babasının öldüğünü yazmış, iki üç fotoğraf yayınlamış, çok tatlı bir yaşlı adammış. Yine üzülecek bir şeyler buldum akşam akşam. Neyse öyle işte, bahar! güzel olsun.

    YanıtlaSil