Woody Allen'ın son filminden pek bahsetmedik burada; Paris'te Geceyarısı'nın hem gişe hem eleştirmenler nezdindeki başarısı ardından 77 yaşındaki yönetmenin yeni filmi To Rome with Love (Roma'ya Sevgilerle) yakında izleyiciyle buluşacak. Başlangıçta Bop Decameron adını taşıyan filmin ismi Roma'ya Sevgilerle olmazdan evvel Nero Fiddled olarak bir posta değişmiş, ardından izleyicinin anlayamayacağı kaygısıyla tekrardan düzeltilmiş. Barcelona, Paris, Roma derken Woody Allen'ın Lonely Planet'a rakip olması yakındır; yeni filminin çekileceği şehre dair yapılan uzun tartışmalar sonrası son duyurulan yönetmenin Kopenhag'ı tercih edeceği yönünde. Washington Post'ta Woody Allen'ın Zen'i başlıklı bir makale vardı geçenlerde; nevrozu popüler kültüre bir tüketim mecrası olarak aktaran Allen iddia edildiğine göre sette olabildiğince rahat, sakin ve dolayısıyla aktörlerin birlikte çalışmayı sevdiği türden bir yönetmen. Astronomik ücretler vermekten kaçınan, sette kendine özel karavan bulundurmayan ve tantanadan uzak duran, oyuncuları makul saatler içinde ve hoş bir atmosferde çalıştırmayı seçen Allen, makaleye göre sahneleri üst üste çekmekten hoşlanmıyor, çünkü mükemmeliyet denilen şeyin var olmadığına inanıyor. Mükemmeliyetçilikten doğan bir çıkarım olsa gerek bu; en azından, bize yansıtılan Woody Allen imajından bizim yapabileceğimiz çıkarım böyle. Şöyle demiş kendisi:
"Atom fiziği değil bu. Kuantum fiziği değil. Hikayeyi sen yazdıysan izleyicinin ne görmesi gerektiğini bilirsin; sen yazmışsındır ne de olsa. Hikaye anlatmaktır bu ve anlatırsın işte."
Hikayeleriniz bol, dinleyicileriniz sağduyulu olsun, temennimiz böyledir.
(Görselde Allen, Penelope Cruz ile yan yana, ciddiyet içinde.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder