Bugün biraz seksenler kafasındayım sevgili okur, potpori yapacağım, ordan burdan gideceğim... Öncelikle bir blog önerisi gelsin; Koltukname her gün güncellenen bir popüler kültür/sanat/edebiyat blogu, şiddetle tavsiye ederim - içerik şahane, blog çalışkan. Sizlerin de blog tavsiyelerinizi yorumlara bekliyorum, belki bilgisayar başında fazla uzun vakit geçirdiğimden sık güncellenen, edebiyat odaklı mecralar bulmakta zorlanıyorum, buradan duyurmuş olalım. Geçen haftanın çoğunu Saroyan'ın İnsanlık Komedisi ile Gilbert Hernandez'in Sloth isimli çizgi romanı arasında gidip gelerek geçirdim - Saroyan hakkında söze gerek yok, kitapları Aras tarafından yayımlanıyor, okuyun. Hernandez ise ilginç bir şahıs; büyülü gerçekçilik ekolünden gelme bir çizgi roman yazarı olduğu söyleniyor kendisinin, oturup çizgi roman çözümlemesi yapacak değilim burada ama okuma rutininizde çizgi romanlara yer veriyorsanız eğer, klasikler yerine çağdaş sanatçıların hikayelerine bir göz atın derim. Hernandez, Türkçe olarak yayımlanmamış; bu alanın yabancısıysanız ve bir başlangıç yapmak istiyorsanız, Art Spiegelman'ın Maus'unu sahaflardan, Jason Lutes'un Berlin Taş Şehir'ini kitapçılardan temin edebilir, resimler eşliğinde anlatılan öykülerin keyfini çıkarabilirsiniz. Güzel kitaplar çıkıyor, Everest iki yeni Bulgakov edisyonu yayımlamış örneğin, hemen haber edelim; Üstat ile Margarita, ilk defa özgün dili Rusçadan Türkçeye aktarılmış, çevirmen (İğrenç Adamlarla Kısa Görüşmeler'i de Türkçeye çevirmiş olan) Sabri Gürses, belirtelim.
Flavorpill geçen hafta Kerouac'ın doğumgünü hesabına bir derleme hazırlamış, oradan bir alıntıyla kapatalım, ruhunu sayfalara resmen akıtmış bir yazardan geliyor tavsiye: "Ruhundan fazla bahsetme onlara. Tam da bunu bekliyorlar."
20 Mart 2012 Salı
İş
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Kendi blogumu öneriyorum. Şaka şaka ben güncellemiyorum yahu canım sıkılırsa yazıyorum. :) Blog tavsiyesini aldım bu arada. Güzelmiş. Benden de İnsan Olun Biraz var, tavsiyedir: http://insansanat.blogspot.com/
YanıtlaSilOnun dışında ben bir şey soracağım. Siren neden genelde (ya da hep) Amerikan Edebiyatı çıkarıyor? Ben bir okur olarak soruyorum. :) Özel ilgi mi (çünkü çıkan kitaplar dışında tavsiyeler de bu yönde) yoksa çevirmen vs. sıkıntısı mıdır? Bir yayınevi nasıl işler? Meraktayım bu konuları.
Siren henüz genç bir yayınevi; yelpaze zamanla genişliyor. Sadece Amerikan edebiyatı diye bir iddiamız yok; Irvine Welsh, Etgar Keret, Catherine O'Flynn, hatta Nick Cave, Amerikan edebiyatı kapsamında değil. Yakında duyuracaklarımız da var elbette, hatta bazı güzel sürprizler var - odak, çağdaş dünya edebiyatı. Bir yayınevi nasıl işler? İşte o sorunun cevabı epey uzun. Şöyle diyelim: Kitap seven insanların kitap okuyan insanlardan aldığı güçle işler bir yayınevi; ya da, en azından burası o şekilde işliyor.
SilHmm dil seçimi İngilizce diyelim o vakit. Sürprizleri bekliyoruz. Siren yeni evet, ve güzel işleri var gerçekten seviyorum. Aman burada da yazıp durunca işte işim gücüm yok yayınevleriyle uğraşıyorum gibi ama hakikaten işim gücüm yok yahu. Neyse, geçelim. :) Biz okuyoruz efenim, bekliyoruz da. Sevgiler. :)
SilSloth'u yeni bitirdim; David Lynch filmi izlemiş kadar oldum. (Zaten ya 'kafkaesk' ya 'lynchvari' diyoruz her şeye, ama bu hakikaten öyleydi:))
YanıtlaSilMoliére Efendi'ye başladım şimdi, Özdemir İnce'nin önsözü çok duygusaldı. Ayrıca, kapak (yine) Utku Lomlu tasarımı, çok sevdim.
www.kalemsuare.com var bir de kendi yağında kavruluyor :), yazıyorum da ne hakkında yazdığım da belli değil açıkçası, bi' türe yönelme henüz olmadı aksine sürekli farklı bir kısım çıkıyor meydana.
YanıtlaSilsiz yine de tüm siteye bakmayın sadece yazılar kısmına bakın, kendi yağında kavrulma meselesi sanırım en doğru bu bölüm için geçerli,
http://www.kalemsuare.com/search/label/yaz%C4%B1lar
sevgiler.
Teşekkürlerimizi sunuyor ve son derece samimi "ne okumalı, ne izlemeli" tavsiyeleri için kedilervekitaplar.blogspot.com, film ve dizilerle ilgili her türlü bilgi için de www.bakiniz.com sitelerini öneriyoruz.
YanıtlaSil