21 Haziran 2010 Pazartesi

Tuhaf zamanlar

Eğer basını takip ediyorsanız, onca meselenin yanında bir süredir bir dadı polemiğinin süregittiğinden haberdarsınız demektir. Çocuk sahibi olma hadisesinin belli bir kesimde neredeyse endüstriyel bir yaklaşımla "yönetildiği" günümüz toplumunda bu zihniyete yabancılaşmamak, böylesi bir anlayışa hoşgörü beslemek mümkün değil. Dadı demişken, Oates'un Güzel Bir Kız'da çizdiği dadı karakterini anmadan geçmeyelim; işvereni tarafından suyun dibine gömülme riski altında yaşamasa da, işler Oates'un kurgusal dadısı Katya için de pek güllük gülistanlık sayılmaz. Aklımıza fikrimize sahip olacağımız günler dilekleriyle...

“Haydi, anlat bana tatlım, sonradan görmeler için çalışmayı seviyor musun?”

Bay Kidder’ın Engelhardtlara taktığı o komik isimdi bu; Katya güldü, ama, evet dedi, onlar için çalışmayı seviyordu, çünkü çocukları ve hizmetçi Maria’yı seviyordu, Maria ona iyi davranıyordu ve tabii ki bir de Bayhead Harbor vardı, yazları havanın dehşet sıcak olduğu Vineland’de geçirmeye hiç benzemiyordu bu. Bay Kidder’a, bazen Engelhardtların evinde kendini hiç rahat hissetmediğini anlattı, Bayan Engelhardt ona şüpheyle yaklaşıyordu, sürekli kusur buluyordu, Katya’nın iyi bir dadı olduğunu söylüyor, ama sonra birden vazgeçip onu eleştirmeye başlıyordu. Maria’dan, Bayan Engelhardt’ın daha önce birçok dadıyı işe alıp sonra kovduğunu ve bu yüzden artık onu tanıyan birilerini işe almasının zorlaştığını öğrenmişti. Bay Kidder bu sözleri sessizce dinledi ve Bayan Engelhardt’ın onu gerçekten kovmakla tehdit edip etmediğini sordu. Katya tereddüt etti; yalan söyleyebilirdi, ama ressamın tam karşısında, yalnızca birkaç metre ötesinde otururken ve Bay Kidder’ın onun düşüncelerini okuyabildiğini bilirken, yalan söylemedi, “H-hayır, Bay Kidder. Şimdiye dek böyle bir şey olmadı.”


(Güzel Bir Kız; Joyce Carol Oates. Çeviren: Merve Sevtap Ilgın.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder