17 Mart 2011 Perşembe

Kaplanın nefesi

Önümüzdeki aylarda yayımlayacağımız müthiş kitaplardan biri, 1985 doğumlu genç yazar Tea Obreht'in ilk romanı: Kaplanın Karısı. Geçtiğimiz hafta Amerika'da yayımlanan kitap, şimdiden büyük beğeni topladı ve 26 yaşındaki Tea Obreht, adını ileride sık sık duyacağımız, yeni edebiyat fenomenlerinden biri oldu. Yugoslavya doğumlu Obreht, 1992'de doğduğu şehir Belgrad'dan kaçarak Kıbrıs ve Mısır'da yaşamış ailesiyle. Amerika'ya göçtüklerinde 12 yaşında olan yazar, Kaplanın Karısı'nda iç içe geçmiş öykülerle bir arayışı, savaş zamanı paramparça olmuş bir coğrafyayı ve oranın insanlarını, kendi yarattıkları efsaneler ve korkuların tutsağı olmuş insanları konu ediyor. Fazla tüyo vermeyelim roman hakkında; sadece Obreht'in mahir bir hikaye anlatıcısı olduğunu, kitabı heyecanla beklediğimizi söyleyelim ve Obreht'in sıkı bir Marquez ve Bulgakov hayranı olduğunu belirtelim (böylelikle tüyo da vermiş sayılır mıyız roman hakkında?)

Kaplan demişken; rafımızdan inme tozlu ve sevgili bir kitaptan, Borges'in Düşsel Varlıklar Kitabı'ndan (Mitos, 1992) Annam Kaplanları hakkında bir pasajla kapatalım yazıyı: "Annamlılara göre, kaplanlar ya da kaplanların içinde yaşayan ruhlar, uzayın dört bir köşesine hükmederler. Kırmızı Kaplan Güney'in hakimidir (haritaların tepesine yerleştirilir); yaz ve ateş ondan sorulur. Siyah Kaplan Kuzey'in hakimidir; kış ve su ondan sorulur. Mavi Kaplan Doğu'nun hakimidir; bahar ve bitkiler ona aittir. Beyaz Kaplan Batı'nın hakimidir; sonbahar ve madenler ondan sorulur." (Çeviren: Bora Komçez.)

Hazır Mavi Kaplan nefesini yavaş yavaş hissettirmeye başlamışken, yeni kitaplar okumanın ve hayallere kapılmanın zamanıdır. Bahar!

1 yorum:

  1. Daha bugün kitap hakkında bir haber okudum. Hemen okuyayım demiştim. Sizin de basacak olmanız, ne güzel.

    YanıtlaSil