Gelişen teknoloji yurtdışında bir süredir bir panik havası estiriyor; geleneksel formatıyla kitapların ortadan kaybolacağı ve her türlü yazı ve paylaşımın elektronik ortamlara kayacağı konuşuluyor. Amazon, geçtiğimiz sene e-kitap satışlarının diğer kitap satışlarını aştığını da duyurdu. Bu tartışmaların ortasında Müthiş Dahiden Hazin Bir Eser ve Ne Nedir ile tanıdığınız Dave Eggers'a bu konuda ne düşündüğünü sormuş Newsweek, cevap epey olumsuz:
Elektronik bir kitap okuyucuya sahip değilim ve böyle bir cihazda bir sayfa olsun okumadım. Ekran önünde geçirdiğim vakti azaltmak için elimden ne gelse yaparım. E-kitapların yüzde onluk bir pazar payı edindikleri iddiasına da inanmıyorum. Olup olabileceği zaten yüzde 10 ila 15 arasındadır; çünkü cihazlar pahalılar ve ucuzlamayacaklar. Okur burada bir seçimle karşı karşıya; kapağı ve sayfaları olan bir kitaba yapılan yatırımın sizde kaldığı sürece bir geri dönüşü var; elektronik okuyucu üzerinden edinilecek tecrübe ise oldukça steril.
Dave Eggers gibi yenilikçi bir figürün yeni yeni hareketlenmekte olan e-kitap mevzusuna olumsuz bakması aslında şaşırtıcı, ancak yersiz de sayılmaz. Cihazlar gerçekten pahalı - ancak cihaz sahiplerinin 'içerik' ihtiyacı su götürmez. Sanırım rahatsız edici olan, kitap gibi zengin bir tecrübenin içeriğe indirgenmesi fikri ki tam olarak ne yönde gelişeceğini ancak yaşayarak göreceğiz.
Bir başka kitap haberine bu hafta hem yabancı basında hem de BirGün gazetesinde rastladım. Haber Voynich El Yazması hakkında - bu kitap, kimsenin okuyamadığı metin olarak da ün salmış... Kimi çizimler de içeren metnin tüm araştırmalara rağmen kırılamayan bir şifreyle yazıldığı ve tıbbi bir metin olduğu tahmin ediliyor. 10 Şubat itibariyle yapılan testlerden alınan sonuçlar, el yazmasının 1450 ile 1520 yılları arasında yazılmış olduğu yönünde. Kitabın 'insan' eliyle yazılmamış olduğu da iddialar arasında ki şüpheci bir bakış açısına sahip blog yazarınız ben, bu noktada iddiaları iletiyorum sadece, sahiplendiğimden veya 'işte, uzaylı eliyle yazılmış bir kitap!' diye heyecana geldiğimden değil. Her neyse... Voynich El Yazması ilginç bir vaka gerçekten ve şifresinin kırılmasına yönelik araştırmalar sürüyor, haberleri geldikçe ileteceğim.
Şifre demişken, Jonathan Safran Foer'in Tree of Codes (Şifre Ağacı) isimli kitabına da yeniden değinelim; Dave Eggers'la benzer çizgide yer aldığı söylenebilecek olan Foer'in bu kitabı da, elektronik ortama aktarılamaz olması dolayısıyla Eggers'ı destekleyen bir duruş sergiliyor. Şifre Ağacı, burada daha önce değindiğimiz üzere yazarın Bruno Schulz'un metni Krokodil Sokağı'nı oyarak, kimi yerlerini örtüp kimi yerlerini açıkta bırakarak, kısacası Schulz'un kelimeleri yardımıyla Foer'in kurguladığı bir öyküyü anlatıyor ve başlı başına bir sanat objesi olarak kabul görüyor. İnsan eliyle yazılmış ancak dijital ortama gelemeyen bir kitap, işte budur.
Yazıyı kapatırken hatırlatmamızı tekrar yapalım, Etgar Keret !F İstanbul için yeniden şehre geliyor ve cumartesi günü bir dizi etkinlikle sevenleriyle buluşuyor. Tha Hall'da gerçekleşecek senaryo yazım panelini, G-Mall D&R'daki imza gününü ve Bilekkesenler'in (Wristcutters) gösterimini kaçırmayın deriz. Bu arada laf lafı açmışken ekleyelim, bu gece Edwyn Collins Bant organizasyonuyla Ghetto'da bir konser verecek ve sanatçının en sevdiği üç kitap şu şekilde sıralanmış: 1. Zamanımızın Kahramanı - Lermontov 2. Çavdar Tarlasında Çocuklar - J.D Salinger (Gönülçelen bana kalsa ama neyse, bu adla analım) 3.Amerika'da Alabalık Avı - Richard Brautigan. İlginç bir üçlü, Lermontov'dan Brautigan'a uzanıyor olması kayda değer. Yazıyı kapatırken temennimiz, hangi formatta olursa olsun kitaplardan ırak düşmemeniz yönünde! Yukarıdaki görsel Nam June Paik'in işlerinden, aşağıdakiler ise Voynich El Yazması'nın gizemli sayfaları... Kaynayan bir kazana bir çok kadın atılmış gibi durmuyor mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder