21 Şubat 2011 Pazartesi

13

Burada sık sık yazı işleri temalı blog yazılarına yer veriyoruz; bu haftaya da merhaba derken Chuck Palahniuk'un yazı yazanlara tavsiyelerini ileterek girelim dedik. 13 maddelik tavsiye listesini sizler için özet geçiyoruz:

1.Yazmaya oturmak konusunda sıkıntı çekiyorsanız mutfak saati kullanın. (Yumurta ya da diğer süreli pişen yemekler için kullanılan ve zaman dolunca çınlayan cihazlardan biri kastettiği.) Cihazı bir veya yarım saat sonunda sinyal verecek şekilde ayarlayıp masanın başına geçerseniz sinyal duyulduğunda çoğu zaman işinizi bırakmayacak denli gömülmüş halde bulacaksınız kendiniz. Bu araç yerine çamaşır makinesinden de faydalanabilrsiniz, bir yıkamalık zamanı ölçek olarak kullanarak yazıya oturabilirsiniz. "Hikayenin nasıl devam edeceğine dair bir fikriniz yoksa, tuvaleti temizleyin. Çarşaflarınızı değiştirin. Bilgisayarınızın tozunu alın." (Bu biraz kafa karıştırıcı bir durum, çalar saat ne güne duruyor? Bu husus karanlıkta kalmış - ev işleri ile yazı arasında özel bir ilişki olduğu mu ima edilmekte?)

2.Okur, yazarın sandığından daha zekidir; özellikle günümüz okuru sinemanın geldiği nokta dolayısıyla sofistike anlatım biçimlerine aşina ve aç. (Doğru söze ne denir? Yazıya dair bir tavsiyeden çok, okura dair bir saptama.)


3. Yazmadan önce betimleyeceğiniz sahneyi zihninizde tam ve net olarak kurun, düşünmeden masa başına geçmeyin.

4. Kendinizi şaşırtın ki okurunuz da şaşırsın. (Ve böylece bir önceki maddeyle çelişiyor ama yazıyı ilgin kılan çelişki ve çatışmalar toplamı değil midir zaten?)

5.Takıldığınızda 'gömülü silahlarınıza' davranın. Bunlar o ana değin yazdıklarınız içinde ucunu açık bıraktığınız detaylar, geliştirilmemiş karakterler veya olaylar olabilir. (Gömülü silah çağrışımı tabii biraz daha farklı bizler için, ama neyin kastedildiğini anlıyoruz.)

6. Yazıyı her hafta parti vermek adına bahane olarak kullanın. Parti bir atölye çalışması da olabilir; önemli olan yazma eyleminizi destekleyen arkadaşlarla bir arada olmak, yalnız geçirdiğiniz saatleri dostlarınızla birlikte olduğunuz ortamlar yaratarak dengelemektir. Yaşamınızın sonuna geldiğinizde, mutlulukla andığınız anlar yalnız başına geçirdikleriniz olmayacak. (Yine tartışmalı bir madde; ama hepten mantıksız bir sav olduğu iddia edilemez. Yine de cehennem başkalarıdır mottosuyla yaşayan bir bünyeyseniz işlemeyeceği kesin.)

Devamı yarın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder