24 Ocak 2011 Pazartesi

Sorular

Shirley Jackson'ın Tepedeki Ev'i raflarda yerini buldu; daha önce belirtmiştik, Shirley Jackson yayımlanmış kimi öyküleri haricinde ilk defa bir kitabıyla Türkçede. Jackson, kötü bir şöhrete ve tasviri güç bir etkiye sahip olmuş bir yazar; NY Times'daki ölüm ilanında bile hakkındaki cadılık iddiaları söz konusu edilmiş ve kalem yerine süpürgeyle yazdığı söylenmiş. Jackson'ın süpürge kullandığına şüphe yok; kendisi hayatının yarısını çocuklarına bakarak ve ev işleri yaparak geçirdiğini söylemiş zaten ve ölümü ardından yayımlanan NY Times makalesinde bu beyanı da yer almış. Söz konusu makale, yazarı bir ev kadını olarak tanıtmak adına epey uğraşmış denebilir. Yazdıklarını önce zihninde parlattığı ve masasına oturup yazdığı ilk metnin hemen hemen baskıya gidecek denli derli toplu olduğu da belirtilenler arasında. Jackson yazıdan zevk aldığını ve bunun gerçek bir iş olduğuna inanamadığını belirtmiş ve yazının oturup dinlenebilmesi için tek fırsatı olduğunu da eklemiş.


Tepedeki Ev'i okurken Aronofsky'nin Black Swan'ını, Jean Rhys'in çaresizlik ve tükenmişlik arasında gidip gelen karakterlerini ve Jane Eyre'deki -son derece rahatsızlık verici- tavanarasına kilitli deli kadın imgesini düşünmek olası. Birileri bir yerlerde birtakım hayatlar yaşarken kimi kadınlar tavanaralarına, kasvetli evlere, kendi zihinlerinin tozlu dehlizlerinde yaşamaya ya da ebedi yalnızlıklara mahkum ediliyorlar; ne olursa olsun hayatın dışında, felaketlere gebe ve çıkışı olmayan durumlar dahilinde. Örnekler çoğaltılabilir.

Tepedeki Ev, bir kadının varlık sancıları ve içler acısı çaresizliği üzerinden kurgulanıyor. Çaresizlik kadınlara özgü olacak değil elbette; burada bir sıçrayış yapalım ve Shirley Jackson'ın New Yorker'da yayımlanan öyküsü Piyango'nun ardından derginin rekor sayıda mektup aldığını belirtelim - öykü, her sene bir çekilişle seçilen bir kişinin taşlanarak öldürüldüğü bir köye dair. Mektuplarda okur çoğunluğunun sorduğu soru şuymuş: Öyküde anlatılmak istenen asıl şey nedir? Çaresizlikten bahsetmiştik değil mi? Somali'de tecavüze uğradığı şikayetiyle polise giden 13 yaşında bir kız çocuğunun taşlanarak öldürüldüğünü de söyleyelim öyleyse; gazetede okuyunca sayfayı çevirmek ve unutmak mümkün. Hayatın kendisi, kurguya taş çıkartır bazen.

Tepedeki Ev cevapları vermek yerine soruları yöneltiyor.

Cevaplar sizde gizli.