Geçtiğimiz hafta New York Magazine'de 'Kitap Koklayan Bir Kadın' hakkında bir yazı gördüm ve epey şaşırdım. Blog yazarınız olan bendeniz teknoloji karşısında nostalji çığlıklarıyla dehşete düşen biri sayılmam; e-kitap hadisesini ve buna dair ülkemizde gerçekleşecek olanları ilgiyle takip ediyorum. Kitabın var olan geleneksel formatlarına sadık olmakla beraber, okuma tecrübesinin yenileneceği fikri karşısında da heyecan duyuyorum. Neyse, bu makale, Modern Sanat Müzesi (MoMa) çalışanlarından 29 yaşındaki Rachael Morrison'ın öğle yemeği aralarında koleksiyondaki kitapları koklamaya ve kokuları bir kayıt defterinde tanımlamaya başladığıyla ilgili; tamamen kendi isteği doğrultusunda. Morrison şimdiye değin 150 kitabın kokusunu kayıtlara geçirmiş ve daha koleksiyonun tamamında kimilerinin epey fena koktuğu söylenen 300,000 kitap mevcut. Kayıtlarından birinde 1927 basımı bir kitabın koltukaltı gibi koktuğu, bir başkasındansa puro ve çay kokusu aldığı yazıyor. Haliyle organik bir madde olan kağıt söz konusu burada, geçen zaman ve saklandığı koşullar kitabın kokusu üzerinde belirleyici oluyor ama zamanında Analitik Kimya (Analytical Chemistry) dergisi eski kitapların kokusuyla ilgili şu tanımlamayı savunmuş: "asit keskinliği barındıran çimensi notalar ile küf zemininde vanilya kombinasyonu." Küf zemini nasıl kokar bilemiyorum, ancak bizler neyle meşgul isek onunla hayatlarımızı sürdürürken birilerinin bir yerlerde eski kitapları açıp sistematik olarak kokluyor olması fikri tuhaf bir biçimde büyüleyici. Koku, zamanda geri gitmek için güçlü bir araç olabilir; Proust'un madlen kurabiyesi misali. Hayalgücüne etkisini ise tartışmaya gerek yok sanıyorum. Her neyse; sene yeni, hafta yeni, algıda yeni pencereler açmak gerek diyelim.
Sene sonları özetlerle geçtiği gibi, sene başları da yapılacaklar envanterleriyle doluyor; yıllık antolojileri de bu anlamda bir özetler toplamı olarak görebiliriz. Onlardan biri olan ve Aleksandar Hemon'un derlediği Best European Fiction'da Türkiye'den Ersan Üldes'in yer aldığını ve yer alan parçanın çevirisinin Amy Spangler ve İdil Aydoğan tarafından yapıldığını belirtmeden geçmemeli. Üldes'in Plan B'den çıkmış Zafiyet Kuramı adlı kitabını özellikle tavsiye edelim, Üldes'i takibe almak gerek.
Yeni kitapların hazırlıkları devam etmekte öte yandan; yakında, ama çok yakında kültleşmiş bir yazar olan Shirley Jackson'ı Türkçede ilk defa yayımlayacak olmanın sevinci içerisindeyiz. Jackson'ın ardından da çok sağlam kitaplar gelecek, yani, uzun lafın kısası, bizi izlemeye devam edin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder