2 Ocak 2011 Pazar

Soru

Yılın ilk gününe artık bir ritüel haline gelmiş bir şey yaparak, Dave Eggers'ın derlediği Okumanız Gerekmeyenler 2011 antolojisiyle başladım. Antolojide yok yok, okumamız gerekmeyenler tuhaf ölçüde eğlenceli ve ilham verici. Haftanın ilk yazısını Don DeLillo'nun PEN'e gönderdiği faks ile açayım dedim; malum, geçtiğimiz yıl matbu kitapların cenazesini kaldırmaya yönelik pek çok haber, beyanat vs ile karşılaştık; Amazon -eğer satışları kızıştırmak adına bir desise içine girmediyse- Aralık ayının her bir haftasında bir milyon adet Kindle cihazı sattığını falan açıkladı. Ekran ve kağıdın arasında bir çekişme olduğu ve kağıdın kaybetmeye mahkum olduğu iddialarını daha çok duyacağız bu yıl, o yüzden bakalım DeLillo -ki faks cihazı kullanması hangi kampta olduğunda yönelik bir tüyo sayılır- ne demiş:

"Sormamız gereken teknolojinin devasa gücü ve bunun zamanı hızlandırarak zemini daraltma ısrarının insanların anlatıya duyduğu ihtiyacı azaltıp azaltmayacağı - geleneksel anlamda anlatıya... Bireyler sadece kendi zevklerine, ihityaçlarına ya da ruh hallerine göre bir düğmeye basıp roman seçmekle kalmayacak, aynı zamanda kendisinin başkahraman olduğu, kendi romanını tasarlayabilecek. Dünya giderek kişiye özel hale geliyor, bireysel taleplere göre değişiyor. Bu daralan bağlam illa ki konuştuğumuz, yazdığımız, okuduğumuz dili değiştirecek. Öylesine soralım o zaman: Dil, elektronik ortamda basılı kağıtta ulaştığı zenginliğe ulaşabilecek mi? Dilin güzelliği ve değişkenliği bir yerde kelimeleri taşıyan ortama dayanıyor mu?

Şiirin kağıda ihtiyacı var mı?"

(Sizce?)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder