Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bir kitap, Irvine Welsh'in yeraltı klasiği Trainspotting matbaaya girdi sonunda. İngiltere'de ilk basımının 15 yıl ardından Avi Pardo'nun yeni çevirisiyle Türkçeye aktarılan Trainspotting sarsıcı, kafası güzel, hazmı zor bir roman. Gündelik hayatın rutin akışından, dokuz-beş yaşamlardan bunalanlara özellikle tavsiye ederiz. Trainspotting, önümüzdeki cuma gününden itibaren tüm kitapçılarda.
Hayat sıkıcı ve anlamsız. Büyük umutlarla başlıyoruz, sonra çuvallıyoruz. Hepimiz bir gün büyük sorulara cevap bulamadan öleceğimizi keşfederiz. Hayatımızın gerçeğini farklı biçimlerde yorumlayacak dolambaçlı düşünceler geliştiririz, bedenimizle büyük şeylere, gerçek şeylere dair kayda değer bir bilgiye uzanmaksızın. Aslında, kısa ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir hayat yaşar, sonra da ölürüz. Kendimizi her şeyin tamamen anlamdan yoksun olmadığına inandırmak için hayatlarımızı bokla doldururuz; kariyerle, ilişkiyle falan...
BİZİ SEÇ. HAYATI SEÇ… ÇAMAŞIR MAKİNESİ SEÇ, ARABA SEÇ, BİR KANEPEYE OTURUP AĞZINA BERBAT ŞEYLER TIKIŞTIRARAK BEYİN UYUŞTURUCU VE RUH ÇÖKERTİCİ APTAL TELEVİZYON PROGRAMLARI SEYRETMEYİ SEÇ. BİR HUZUR EVİNDE ÜZERİNE SIÇIP İŞEYEREK ÇÜRÜMEYİ, BENCİL VE KAFAYI YEMİŞ ÇOCUKLARIN İÇİN BİR UTANÇ KAYNAĞI OLMAYI SEÇ. HAYATI SEÇ.
İyi de, ben hayatı seçmemeyi seçiyorum.
Bugün yani 2 nisan 2012 itibariyle Trainspotting elime ulaştı. Üstelik yeni baskısı. Yıllar önce üniversitedeyken şehrin yeni açılan kitapçılarından biriyle aramızda geçen diyaloğu hatırladım. Listemizdeki kitapları ararken, "yok ama isterseniz gelir" anlamına gelecek cevaplar verirken araya sitemlerini sıkıştırmayı da ihmal etmiyordu. "yahu müşteri geliyor olmayan kitabı istiyor, getirtiyoruz; sonra almıyor." Yanımdaki arkadaş çıkışta "adam benden bahsediyordu, bozuntuya vermemeye çalıştım" dedi. Arayıp sorduğum kitapları satın alınca nedense bu olayı hatırlamadan edemiyorum. Sanem Hanım'a duyurulur.
YanıtlaSil