Geçtiğimiz yıl yurtdışında büyük ses getiren genç bir yazarın ilk romanını yayımladık; Joshua Ferris'ten Ve İşimiz Bitti. 1974 doğumlu olan Ferris, sanat eğitimi aldığı üniversite yıllarının ardından bir dönem bir reklam ajansında çalışmış ve Ve İşimiz Bitti henüz yayımlanmadan işten ayrılarak yazarlığa vermiş kendini. Pek çok ödül alan ve büyük beğeni toplayan ilk romanı Ve İşimiz Bitti'ye bakılırsa, çok da iyi etmiş. Ferris bugünlerde yeni romanı The Unnamed ile gündemde; bizler de bu kitabı sene bitmeden sizlerle buluşturmayı planlıyoruz. Fakat o zamana değin, bir reklam ajansında ekonomik kriz atmosferini konu alan ve mizah dolu bir dille insanın varoluş sefaletini gözler önüne seren Ferris'in ilk romanı Ve İşimiz Bitti'den kısa bir hatırlatma yapalım.
LOBİDE TASARRUF TEDBİRLERİ çiçeklerden ve şekerliklerden başlatıldı. Benny çiçekleri koklamayı seviyordu. “O güzel çiçekleri özlüyorum,” dedi. Sonra bütün ofise dağıtılan bir duyuruyla yazın kullanacağımız izin günleri elimizden alındı. Benny, “Yaz günlerimi çiçeklerden çok daha fazla özlüyorum,” yorumunda bulundu. Bütün ajansın çağrıldığı bir toplantıda işe alımların dondurulduğunu açıkladılar. Daha ne olduğunu bile anlayamamışken, kimse ikramiye alamamaya başladı. Benny, “Yaz günleri umurumda bile değil ama şimdi de sıra ikramiyeme mi geldi yani?” dedi. Sonunda da işten çıkarmalar başladı. “Çiçekler, yaz günleri, ikramiyeler… Hiçbiri sorun değil benim için,” dedi Benny. “İşimi elimden almasınlar, o yeter.”
Başta buna sizin de tahmin ettiğiniz adı veriyor, işten çıkarma ve gönderilmek diyorduk. Sonra yaratıcılığımız tuttu. Adamı tek bir balta darbesiyle uçurdular, kadını bir çuvala atıp sepetlediler, hepsini birden şutladılar demeye başladık. Sonradan yeni bir terim çıktı ve gerçekten de çok tuttu. “Koridordan İspanyol esirleri gibi geçirilerek tahtalıköyü boylamak.” Biri bunu bir Tom Waits şarkısından almıştı ama Morris Kelime ve Terimlerin Kökenleri Sözlüğü’nden öğrendiğimiz kadarıyla çok eski bir deyimdi bu. “Korsanların yaşadığı günlerde İspanya’da,” diye yazıyor Morris’te, “korsanların en sevdiği oyunlardan biri esirlerini enselerinden tutup ancak parmak uçları yere değer vaziyette güvertede yürütmekti.”
(Ve İşimiz Bitti, Joshua Ferris; çeviren: Duygu Günkut.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder