4 Ağustos 2014 Pazartesi

Düş



"Dün gece bir öyküyü düşümde gördüm. Çok aydınlıktı."*

Rivayet o ki, Haruki Murakami, her sabah saat 04.00'te uyanıp beş-altı saat yazdıktan sonra 10 km koşar veya 1500 metre yüzermiş ve bunun ardından akşam saat 21.00'de uyuyana değin müzik dinler, kitap okurmuş. Rutine saygım sonsuz - kolektif yaşanan ve sosyal medyanın tüm olanaklarıyla dünyaya haykırılan bir tatil sürecini kendi kozasında, kendi havasında geçirmiş biri olarak blog yazmaya teşebbüs edince rutin denen şeyin hayatı kolaylaştırıcı etkisini yadsımak büsbütün olanaksız. Her şeye rağmen ara vermek iyi yine de, başlangıçlar sancılı, girişler dolambaçlı olsa da... Demem o ki, şu gürültüyle dolu dünyada yeni şeyler söyleyebilmek için günlük ritüelleri gözardı etmemek gerektiği gibi arada susmak da şart kanımca, ardından söze başlamak ne denli yorucu olsa da.

Bizler, bugünlerde koza dışı yaşamlarımızda Karen Russell'ın şahanesi Timsah Park (Swamplandia!) ile iştigal etmekteyiz; sonbaharın gelişi ağustostan belli oluyorsa eğer, şimdiden güzel günler göreceğiz diyebiliriz.

Kozalarından henüz çıkanlara, ısrarla kendi alanlarında takılanlara, tatil sürüsünden kopup bir başına kayıplara karışanlara selam olsun!

(* Alıntı: Katherine Mansfield. Günlükler (1930.) Pierre Sorlin'in Düş Söylemleri'nde geçiyor. Görselde Haus Rucker Co'ya ait bir iş, Vaha No: 7.)

2 yorum:

  1. Yaşasın Swamplandia'yı dilimize kazandırıyorsunuz... Peki ya "Night Film"?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Night Film henüz programda yer almıyor, yayımlanacak diğer kitapları yeri geldikçe duyuracağız :)

      Sil