25 Nisan 2012 Çarşamba

Düş


Rüya görmek neden bir masadan daha gizemli bir şey olsun ki? Neden ikisi de aynı derecede gizemli olmasın? - Ludwig Wittgenstein*

Rüyalarınızı adım adım tasarlamak ister miydiniz? Huffington Post'ta yer alan bir haber Remee adlı bir buluşun bunu mümkün kılacağından bahsediyor. Burada rüyalardan epey bahsettik, dolayısıyla habere kayıtsız kalamadım... Neymiş, Remee bir çeşit uyku maskesiymiş; REM aşamasında devreye giren bir sensör sistemiyle uyuyan kişiye rüyada olduğu bilincini kazandırma ve dolayısıyla rüyaların kontrolünü sağlama iddiasında. Projenin mucitleri, Duncan Frazier ve Steve McGuigan üretime geçmek için 25.000 dolar toplama arzusuyla yola çıkmışlar ve şimdiden bu meblağın neredeyse on katına erişmişler - 80 dolar verenler, bu maskelerden edinerek deneyin parçası olabiliyor. Maddi alemin ötesinde yer alan düşlerin, tarih boyunca insanların çeşitli inanışlar geliştirmelerini, her şeyden çok da ruh, ölüm ve ölümden sonrasına dair mitolojilerin türemesini sağladıkları düşünülürse 80 dolar karşılığında gizemi öldürmek pek cazip gelmiyor sanki kulağa. Öte yandan, somut yaşamın sınırlarından bunalanlara ilaç gibi gelebilir gelmesine de, olasılıkların sınırsız, her şeyin kontrolünüzde olduğu bir deneyim sizi sonunda neye dönüştürür, merak etmemek olası değil.

Sizleri bilmem ama ben, düşte uyanık olmaktansa uyanıkken düş görmeyi tercih edenlerdenim.

(Alıntı: Theodor Adorno, Rüya Kayıtları. Sonsöz'e epigraf. Çeviren: Şeyda Öztürk. YKY. Yukarıdaki görsel Jo Baer'e ait: Hıçkırık. Aşağıda Markus Amm'a ait bir iş.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder