16 Nisan 2010 Cuma

Helikopter sesleri


Tim O'Brien'ın çağdaş edebiyatın kült klasiklerinden biri sayılan kitabı Taşıdıkları Şeyler, sonunda tüm kitapçılarda! O'Brien; Taşıdıkları Şeyler'de savaş karşıtı duruşunun yanı sıra, yazma eyleminin kendisini irdeliyor, anlattığı hikayeleri temelinden sorguluyor. Boston Globe; okurken helikopter sesleri duyacaksınız demiş kitap hakkında... Helikopter seslerini bilemeyiz ama derinden sarsılacağınız, olan bitene farklı gözlerle bakacağınız gibi savaşı ya da diğer kişisel ve toplumsal travmaları bir başkasına anlatmanın mümkün olup olmadığını düşüneceğiniz kesin.

Jonathan Safran Foer'in Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın'da yarattığı, Dresden bombardımanından sağ çıkmış dede karakteri konuşmamayı seçmişti, hatırlarsanız. (Avuçlarındaki 'evet' ve 'hayır' yazılı dövmeler ve çarşaflara, duvarlara, kağıtlara alınan notlarla döküyordu aklındakileri dışarı.) O'Brien ise yazdıklarını kasıtlı olarak gerçek ve kurgu arasındaki bulanık çizgide konuşlandırıyor, öyle ki gerçekten olmuş olanla kurgulanmış olanı ayırt etmek imkansız hale geliyor. "Bazen, gerçek bir savaş hikâyesini anlatamazsın. Bazen, anlatılamaz,” diyen O'Brien savaşı anlatarak, yeniden kurgulayarak, değiştirerek ve dönüştürerek aslında anlatılamayacak olanları; insanlığın 'taşımakla' yükümlü olduğu karanlık bohçaları diziyor önümüze... Anlattıklarını dinlemek, bizlere kalmış.


Resimde görülen P-38 konserve açacağı, taşıdıkları şeylerden somut bir örnek sadece.


... Baştan sona uydurma, dersin. Bütün lanet ayrıntılar - dağlar, nehir ve özellikle o zavallı, aptal manda yavrusu. Hiçbiri yaşanmadı. Hiçbiri. Hem yaşandıysa bile, dağlarda yaşanmadı, Batangan Yarımadası’ndaki küçük bir köyde yaşandı ve deli gibi yağmur yağıyordu. Bir gece Stink Harris adında bir tip dilinin üzerinde bir sülükle uyandı.

Gerçek bir savaş hikayesi anlatmanın yolu onu tekrar tekrar anlatmaktır.

Ve sonunda, tabii ki, gerçek bir savaş hikayesi asla savaşa dair olmaz. Güneş ışığına dairdir. Nehri geçmek, dağlara yürümek ve korktuğun şeyler yapmak zorunda olduğunu bildiğin zaman şafağın nehrin üzerine yayılış biçimine dairdir. Sevgiye ve belleğe dairdir. Hüzne dairdir.

Cevap yazmayan kız kardeşlere ve hiçbir zaman dinlemeyen insanlara dairdir gerçek bir savaş hikayesi.

(Tim O'Brien, Taşıdıkları Şeyler. Çeviren: Avi Pardo.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder