Tanışmış olsaydık, mutlu olabilirdik. Tanışmadığımız gün çok güzeldi. Bardaktan boşanırcasına yağmur inmiş, gökyüzüyle yeryüzünü birleştiren bir köprü olmuştu. Sen bir kafeye sığındın, ben de ısınmak için bir pencere kenarındaydım. Rom ve kurabiye mevsimiydi. Masadaki mumun eriyiğini bardaklarımıza dökerek falcılık yapmaya çalıştık. Kaderimiz, bir bardak sodanın üzerinde yüzen kırmızı balmumu taneciklerinde gizliydi. Salonu bir kadın geçti baştanbaşa, küçük adımlarla. Ağzına kadar dolu bir fincanı iki eliyle tutuyordu. Çok güzeldi.
...
Büyük aşklar tüm engelleri aşar. Büyük aşklar, hiçbir şeyden sakınmaz. Tanışmadığımız o gün, ayrı kafelerde oturuyorduk. Kaderimiz, bir bardak sodanın üzerinde yüzen kırmızı balmumu taneciklerinde gizliydi. Salonu bir kadın geçti baştanbaşa, küçük adımlarla. Ağzına kadar dolu bir fincanı iki eliyle tutuyordu. Sevgilim, çoğu kez olduğu gibi, yine bir ortak noktamız vardı. Sen yalnızdın, ben yalnızdım. Ama bu bile umurumda değil. Çünkü ömrüm oldukça her gün, bıkmadan usanmadan seni bağışlayacağım.
Juli Zeh - Üç Harfli Kelime: Aşk. (Çeviren: Sıla Okur.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder