21 Şubat günü, yani geçtiğimiz pazar, hayata veda etmemiş olsaydı eğer David Foster Wallace'ın 48'inci doğumgünü olacaktı. Zadie Smith, bu günlerde okumakta olduğumuz şahane kitabı Changing My Mind'ın finalini Wallace'a ayırmış. Wallace'ı Smith'in anlatımıyla dinlemek ayrı bir zevk; Smith, Changing My Mind'da Wallace'ın yazdığı zaman her şeyini okura verdiğini söylüyor, sahip olduğunun tamamını. Devamı Wallace'tan kendi sözleriyle gelsin:
"Bir zamanlar iyi yazının işlevinin rahatsız kimseleri rahatlatmak ve rahat olanları rahatsız etmek olduğunu söyleyen bir öğretmenim vardı. Sanırım ciddi edebiyatın amacı hepimiz gibi kendi kafatası içinde mahsur kalmış olan okurun başkalarına hayali olarak erişimini sağlamak olmalı. İnsan olmanın kaçınılmaz bir ıstırap çekme boyutu varsa eğer, insanların sanatta da ıstırap arayışı içinde oldukları söylenebilir, zorunlu olarak dolaylı ve genellenmiş bir ıstırap arayışı. Dediklerim anlamlı mı? Gerçek dünyada hepimiz bir başımıza ıstırap çekeriz; samimi olarak empati duygusu olasılık dahilinde değildir. Ama bir roman hayali olarak bir başkasının acısını anlamamıza vesile olabilirse eğer, kendi acılarımızın da başkalarınca anlaşılabileceğini varsayabiliriz. Bu besleyici ve kurtarıcıdır; yalnızlığımız biraz olsun hafifler.
Bu kadar basittir işte."
(David Foster Wallace, Dalkey Archive Press Söyleşisi.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder