Geçen hafta kardı, kıştı, fırtınaydı derken elli yılı aşkın bir süredir basından, okurlarından ve takipçilerinden saklanarak münzevi bir hayat sürdürmekte ısrarlı olan J. D. Salinger'ın 91 yaşında hayata veda ettiği haberini de aldık. Salinger, hiç tanımadığı insanların yazdıkları hakkında fikir yürütmesinin verdiği dehşetle kendini evine kapamış ancak yazmayı sürdürdüğünü beyan etmişti. Kendisi için... Ardından pek çok şey söylendi Salinger'ın, tekrara gerek yok. Çizgisel doğrultuda ilerleyen hayat rotaları çizmekte güçlük çeken, hassas ve sorgulayıcı bireylerin toplumla karşı karşıya geldiği rutin görünümlü kırılma anlarını "sevgi ve sefaletle" kağıda döken bu büyük yazar aramızdan ayrılmış oldu böylece. Pek çok şey yazmış olduğu, ölümü ardından bunların yayımlanmasının gündemde olduğu konuşuluyor şimdi. Özellikle Glass ailesine dair ciltleri bulan novella ve kısa öykülerinin bir köşede durduğu söyleniyor. Sanırım Salinger, boş sayfalarıyla ya da okurlarının defalarca okuyup ezberlediği az sayıda kitabıyla bile her şeyin çok çabuk tükendiği bir dünyada kolay kolay geçip gitmeyecek bir yazar. Bir teselli olsun diye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder