24 Eylül 2012 Pazartesi

El bombası


Etgar Keret haftaya İstanbul'da, daha evvel duyurmuştuk hatırlarsanız. ITEF kapsamında şehre gelecek olan yazarı, en yeni öykülerini kapsayan son kitabı Kapı Birden Vuruldu da karşılayacak. Tekrar edelim -zira küçük bir değişiklik var programda- Keret'in etkinliği 2 Ekim Salı günü Cezayir Restoran'da. Keret, Hakan Günday ve Elif Bereketli ile laflayacak. Keret takipçilerini bekliyoruz; buyrun gelin ve hem tuhaf hem de son derece sarsıcı ve şaşırtıcı öyküler yazan bu ilginç figür ile sohbete siz de katılın.

Kapı Birden Vuruldu, Keret'in en yeni öykülerini kapsıyor; bu açıdan Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü'nden, Buzdolabının Üstündeki Kız'dan ya da Nimrod Çıldırışları'ndan biraz farklı. Yazar biraz daha olgun, anlattığı öyküler biraz daha karanlık. Keret öykülerinin tümünde olduğu gibi, bunlarda da her an her şey gerçekleşebiliyor; mizah, ironi ve hüzün, beklenmedik biçimlerde iç içe geçiyor. Fazla tüyo vermek istemiyorum ama şahane bir koleksiyon bu, yazarın gelişimini irdelemek için de uygun - bu vurucu öyküler eşliğinde şehre gelip kendi öykülerini dillendirecek olan Keret'i, yeni kuşak edebiyatın en ilginç seslerinden birini kanlı canlı görme fırsatını da kaçırmayın diyelim.

Bu arada Aykut Ertuğrul, Sabit Fikir'in eylül sayısı için şahane bir Nimrod Çıldırışları incelemesi kaleme almış; Ertuğrul, Eşek Şakasından Yapılma Öyküler başlıklı yazıda, "Gerçeklerden yapılma minik el bombalarını andırıyor Nimrod Çıldırışları öyküleri, Quentin Tarantino filmleri gibi,"diyor. Bu benzetme cuk oturuyor, bize daha fazla laf düşmez.

Kapı Birden Vuruldu, ABD'nin saygın yayınevlerinden FSG tarafından yayımlandı bir süre önce, pek çok da etkinlik yapıldı kitabın şerefine, Miranda July'dan tutun Jonathan Safran Foer'e, Gary Shteyngart'tan Ira Glass'e pek çok mühim figür, çeşitli okuma ve sohbetler için Keret'e eşlik etti. Keret'e ve Keretseverlere hitaben hazırlanan tumblr sayfası Something out of Something de epey ilginç bu arada, hazır bahis konusuyken es geçmeyelim. 

Yoktan bir şeyler yaratmak için bir şeyler uydurmak gerekir. Ama bir şeylerden bir şeyler yaratıyorsanız eğer, zaten orada olan bir şeyi, örneğin bir hissi alıp anlatıya çeviriyorsunuzdur. Edebiyat, doğası gereği buluşlar yapmaya değil, zaten var olanı dillendirmeye meyillidir. İyi bir kitap okuyorsanız eğer, okuduklarınızın uydurma olduğunu düşünürken bulmazsınız kendinizi; aksine, "Bahsettiği şeyi biliyorum," dersiniz. 

İyi haftalar!

(Görsel, Keith Haring. Pasaj, Words without Borders söyleşisinden alıntı.)




2 yorum:

  1. Keret icin heyecan dozu iyice artmaya devam ediyor. Guzelligi fark etmek de bir guzellik olduguna gore Aykut Ertugrul ismine dikkat etmek gerekiyor demek ki...

    YanıtlaSil
  2. Keret icin heyecan dozu iyice artmaya devam ediyor. Guzelligi fark etmek de bir guzellik olduguna gore Aykut Ertugrul ismine dikkat etmek gerekiyor demek ki...

    YanıtlaSil