18 Ekim 2011 Salı

Her gidişin...

Biraz gecikmeli olsa da buradayım, sevgili okuyucu, Frankfurt'tan yorgun, biraz hasta ancak güzel haberler eşliğinde döndüm. Ne yazık ki içinde yaşadığımız teknoloji çağının gücü, fuardan canlı bildirmeme olanak tanımadı; pazartesi günü burada yaşadığımız elektrik kesintisi de bütün bu terslikler üstüne tuz biber ekti. Önce bir merhaba demek istedim; biraz soluklanayım, ardından özetimi de geçeceğim. Yazmışken Frankfurt'ta aldığımız sevindirici bir habere değinmeden olmaz elbette; önümüzdeki ay yayımlanacak olan Tea Obreht'in Orange ödüllü Kaplanın Karısı romanı, prestijli National Book Award'ın en güçlü adayları arasında. Kaplanın Karısı yakında, çok yakında...

Tekrar merhaba!

6 yorum:

  1. bir dönüşü.. merhaba.. orange ödülüne elif şafak da aday gösterilmiş sanırım. bir bakalım önceki yıllarda kimlerin aldığına. hoş geldiniz yeniden.

    YanıtlaSil
  2. Orange ödülü, tüm dünyadan İngilizce yazan kadın romancılara yönelik, İngiltere merkezli bir ödül. Nobel ve Booker gibi ödüllerin kadın yazarlara karşı takındıkları olumsuz tutumu eleştirme amacı güttüğü de söylenebilir. Aday listesi epey uzun ve çeşitli elbette (Margaret Atwood 3 kere aday gösterilmesine rağmen hiç ödül almamış) ancak 1996 yılından beri verilen ödülü kazananlar arasında Zadie Smith, Barbara Kingsolver, Lionel Shriver, Marilynne Robinson gibi çağdaş edebiyatın öne çıkan isimleri var. Elif Şafak, 2008 yılında Baba ve Piç (İngilizcede Bastard of Istanbul) ile ilk belirlenen geniş adaylar listesine girmeyi başarmış ancak kısa listeye alınmamış.

    YanıtlaSil
  3. az önce vikipedi'deki aday ve kazananlar listesine baktığımda elif şafak'ın adını göremeyince şaşırdım. kısa listeye kalamamış demek ki. ödülün belirli bir dile verilmesi koşulu bu ödülü doğrudan booker'ın alternatifi kılıyor olsa gerek. ödülü almış olan hiçbir yazarı henüz okumamış olduğumu da üzüntüyle fark ettim. adaylardansa margaret atwood belki yalnızca.

    bu arada 1996-2011 arası 5 kadın yazar, 1981-1996 arasında ise sadece 4 kadın yazar booker ödülü almış. atwood da bunlar arasında.

    bilgi notu için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Bu biraz hassas bir konu aslında - Orange'ın kadınlara yönelik hassasiyetini destekleyenlerle birlikte ödülü ayrımcılıkla suçlayanlar da mevcut. Örneğin Nobel edebiyat ödülü bugüne değin 107 adaya takdim edilmiş ve bunlardan yalnızca on ikisi kadın. Nobel'li Naipaul'un geçen yaz kadın yazarlar hakkında verdiği aşağılayıcı demeçten blogda bahsetmiştik - toplumsal gerçekler -ne yazık ki- her alanda olduğu gibi ödül mekanizmalarında da belirleyici, dolayısıyla ödülün salt kadın yazarlara yönelik olmasını ayrımcılık şeklinde değerlendirmenin gayet yersiz olduğu düşüncesindeyim. Bugün Booker açıklanacak, oradaki tercihler bakalım ne yönde işleyecek...

    YanıtlaSil
  5. Tranströmer ile birlikte 108 Nobel var edebiyatta, düzeltelim.

    YanıtlaSil
  6. varsayımsal bir ülkede egemen etnisitenin azınlık halklar üzerindeki asimilasyon ve yok sayma politikaları sonucunda azınlıkların kendi kimliklerini ifade etme ve vurgulama yönündeki "korunmacı" reaksiyonlarını "faşizm" olarak nitelendirmek doğru olmasa gerek.

    bu açıdan orange ödülünü seksist bulmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum.

    politik olduğuna yönelik yaygın iddialar bulunan ve seksist olduğu kuşku götürmez bir şekilde belli olan nobel ödülü'nün birçok büyük yazara da ulaşamadığını dikkate alırsak, prestijli alternatiflerinin yaratılması önemli gerçekten.

    YanıtlaSil