19 Ağustos 2013 Pazartesi

Niyet


Bir süredir ara verdiğim bloga resmen dönüş yapmış bulunuyorum; hayır, Ege kıyılarında tatil, Yunan Adaları'nda gezinti yapmıyordum sevgili blog okuru, önce bilgisayarla fazla haşır neşir olmanın getirdiği geleneksel/kronik sakatlığımı (bilek) geçirdiğimden, ardından da hayata küsmek isteyip bahane bulamayanlar için (oysa bahaneler sonsuz, bulamayanlar halt etmiş) birebir olduğunda iddia edeceğim illet bir yaz nezlesine tutulduğumdan zorunlu bir ara verdim - yatak döşek yattığımdan falan da değil, bir tür kafa tatili diyelim. Ne değişti derseniz değişen bir şey yok, halen son yirmi yılını rutubetli bir yelkenlide geçirmiş bir açık deniz kaptanını kıskandıracak şekilde öksürmekteyim ama heyhat, blog dediğin yazmadıkça anlamını yitiren bir platform, öyleyse yazmamız gerek...

Hayır, sonuçta bir blog yazısı bu, uçucu olması buyrulmuş; bunca ciddiyet niye, neden hastayken yazamayayım ki, diyor insan ama bildiğiniz üzere insan denen canlı, rasyonel süreçleri saptırmak konusunda oldukça başarılı. (Aynısı varsayımlar hususunda da geçerli tabii.) (Blog yazısı demişken bkz. Kitap-lık, Temmuz-Ağustos 2013 sayısı. Dosya konusu: Blog - Yeni Bir Yazın Türü mü?) Gerçi Sonsuz Maymun Teoremi'ne sığınıp Shakespeare'in eserlerinin dahi maymunlarca yazılabileceğini iddia etmek mümkün ama, bünyem, şu an bu hususta derinlemesine kafa yormaya elvermeyecek, mazur görün. Öte yandan, hazır bahsetmişken, ilgili bağlantıda geçen can alıcı pasaja yer vermeden edemeyeceğim (Çıkarımlar Plymouth Üniversitesi'nden araştırmacıların İngiltere'de bir hayvanat bahçesinde maymunlar üzerinde yaptığı yazı deneyiyle ilgili, orasını belirtelim)

Maymunlar, çoğunluğu S harfinden oluşan ve yalnızca beş sayfa uzunluğunda bir üretim yapmakla kalmamış, önce baba maymun klavyeyi bir taşla ezmiş, diğer maymunlar çiş ve kakalarını klavye üzerine yaparak onu izlemiştir. Hayvanat bahçesi fen müdürü bu deneyin "bilimsel geçerliliğinin olmadığı ve 'sonsuz maymun' teoreminin hatalı olduğunu göstermekten başka bir değeri olmadığını" belirtmiştir. (Araştırma ekibinden) Mike Philips, sanat camiası tarafından desteklenen bu projenin temelde bir gösteri sanatı olduğunu ve bundan çok şey öğrendiklerini söylemiştir. Araştırmacı sözlerini şöyle sürdürmüştür: "Maymunlar rastgele üreteç değiller, daha karmaşıklar… Ekranla ilgilendiler ve klavyenin tuşuna bastıklarında bir şeyin değiştiğini gözlemleyebildiler. Belirli bir niyetleri var gibiydi."

Maymunlar bir yana, masanın başına geçtiğimde defterimde notlar, kafamda dönüp duran meseleler vardı fakat nedense Sonsuz Maymun Teoremi'ne değindiğim noktada yazı başını alıp başka bir yere gitti... Belirli bir niyetim var gibiydi, ama ne çare. (Rastgele üreteç?)

Neyse, bu ufak ve zorunlu ara sonrasında, yarın kaldığımız yerden devam.

(Görsel: Lisa Sarfati. Sanatçının işleri için buraya. Merhaba!)




3 yorum: