29 Ağustos 2013 Perşembe

Roman


"Roman en kolay yakılan sanat biçimidir. On dokuzuncu yüzyılın ortasında, kasabamızın tüm sakinleri -tüm erkek, kadın ve çocuklar- en az bir roman yazabilecekleri kanısına vardılar. Bu döneme muhtemelen, her ayın üçüncü pazar gününde kasaba meydanına bir araba dolusu kitap getirip işbu kitapları Sözcüklerin değerli sözde âlemleri, mucizeler yaratan sarmallar çığırtkanlığı eşliğinde satan gezgin Çingene satıcı yol açmıştı. Seçilmiş Halk’ın dudaklarına Ben de yapabilirim’den öte başka ne yakışırdı ki?
1850-1853 arasında yedi yüzü aşkın roman yazıldı. Biri şöyle başlıyordu: Ne zamandır düşünmemiştim bu rüzgârlı sabahları. Bir diğeri: Herkesin ilk seferini hatırladığı söylenir; ben hatırlamıyorum. Bir başkası: Cinayet pis bir iştir, ona kuşku yok ama insanın kardeşini öldürmesi, bilinen suçların en beteridir.
272 anı kitabı, 66 suç romanı, 97 savaş öyküsü yazıldı. Romanların 107’sinde erkek kardeşini öldüren bir adam vardı. Geleceği merak eden çiftler 29’unda yer alıyorlardı; 68 tanesi öpücükle son buluyordu ve 35’i hariç hepsinde “utanç” kelimesi yer almıştı. Okuma-yazma bilmeyenler görsel romanlar yarattılar: kes-yapıştır çalışmaları, oymabaskılar, karakalem çizimler, suluboyalar… Yankel ve Brod Kütüphanesi’ne Trahimbrod romanları adında yeni bir bölüm kuruldu. Ancak yazılmalarından beş yıl sonra sadece birkaçı okunmuştu.
Bir keresinde, yaklaşık yüz yıl sonra bir oğlan bu bölüme girdi.
Küçük kızlığından beri Trahimbrod romanlarına bakan ve hepsini okuyan tek kişi olan Kütüphaneciye, Bir kitap arıyordum, dedi. Büyük-dedem yazmış.
Kütüphaneci, Neydi adı? diye sordu.
Safranbrod ama galiba takma adla yazmış.
Kitabının adı neymiş?
Hatırlamıyorum. Sürekli bahsederdi. Yatmadan önce bana o kitaptan öyküler anlatırdı.
Konusu neymiş kitabın?

Aşk.
Kütüphaneci güldü. Trahimbrod romanlarının hepsinin konusu aşk."

(Her Şey Aydınlandı, Jonathan Safran Foer. Çeviren: Algan Sezgintüredi.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder