28 Ağustos 2013 Çarşamba

Şehir

Woody Allen'ın son filmi Blue Jasmine'in, yönetmenin gişe başarısı en yüksek filmi olarak kayda geçtiğini sanırım notlarımda belirtmiştim. (Gerçi belirtmemiş, sadece aklımdan geçirmiş de olabilirim, bu aralar fikirle eylemi karıştırdığım oluyor.) Bir yanda Blue Jasmine'e övgüler koparken, Rio belediye başkanı, Allen'ın şehirde film çekmesi için 'ne gerekirse' yapacağını açıkladı. Yönetmenin Kopenhag'da film çekeceği yolunda söylentiler çıkmış ve Allen'ın Stockholm'de film çekmesi için de bir davet aldığı vs. belirtilmişti.

Allen'ın filmlerinin çoğunda, geri planda uzanan şehre (çoğunlukla New York) saygı duruşunda bulunduğunu söylemek mümkün; hatta erken dönem filmlerinden Annie Hall'da, New York ve Los Angeles'i karşı karşıya getirip (Annie'yi 'çalan') Los Angeles'ı epey yerdiği, New York'a aşkını ilan ettiği de gözden kaçmıyor. Vicky, Christina, Barcelona'nın gişe başarısının İspanya'ya turizm geliri olarak yansıdığı da düşünülürse, şehirlerinin imajlarını cilalamak isteyen belediye başkanlarının yönetmene yanaşmaları şaşırtıcı sayılmaz. Allen, New York ve L.A filmleri haricinde Londra'da da geçen birden fazla filme imza attı ve biri Paris, biri Roma olmak üzere iki farklı şehri de (Barcelona ve çevresine ek olarak) hikayelerinde geri plan olarak kullandı. Adı üstünde: geri plan.

Allen ve film çekmesi (geri plan) için para ödemeye talip olan şehirler söz konusu olduğunda, belki yönetmenin üretkenliği de had safhada olduğundan, her seferinde kıyamet kopuyor ve sorular art arda sıralanıyor: Burada da film çeker mi? Ya burada? Ya da burada? Twitter'da 'Woody Allen Rio' verileriyle bir arama yaparsanız, aynı haberin defalarca tekrarlandığını görüyorsunuz, ancak yönetmenin tavrından pek bahseden olmuyor. Eh, dünyaca ünlü bir yönetmeni 'ederi neyse' ödeyerek Rio'ya, İstanbul'a, Stockholm'a, Belgrad'a ya da Minsk'e getirtip film çektirme 'olasılığı' yönetmenin işini hangi kaygılarla güttüğü gibi soyut bahislerin yanında daha çok 'reyting' taşıyor olsa gerek. Yani yönetmenin derdi, anlatmak istediği hikaye olmaktan çıkıp bütçeye indirgeniyor. Ver parayı gelsin!  

Allen'ın kendisine yöneltilen taleplere cevabı çok net oysa: Film çekmek için paraya VE hikayeye ihtiyaç duyduğunu söylüyor, aksi takdirde çekeceği şeyin bir tanıtım filminden ibaret olacağını belirtiyor.

Sonuçta Allen İstanbul'a ya da Rio'ya gider mi/gitmez mi bilemiyorum sevgili okuyucu. Ama omurga dediğimiz şey, sadece belden boyuna uzanan bir kemik yapısı değil, orası kesin.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder