2 Mayıs 2012 Çarşamba

Yankı





Kaplanın Karısı, yukarıdan aşağıya, Amerika, İngiltere ve Almanya kapaklarıyla... Obreht, şimdi de Almanya'da Uluslararası Edebiyat Ödülü'ne aday. Diğer adayları da belirtelim: Tom McCarthy, Péter Nadas, Nedim Gürsel, Mircea Cartarescu, Jaume Cabré.

... Téa Obreht’in Orange ödüllü romanı Kaplanın Karısı, hikayelere ve hikaye anlatmanın gücüne dair bir güzelleme. İç içe geçen parallel öykülerle şekillenen roman, anlattıklarının ötesinde anlatmadığı öyküler, suskun bıraktığı karakterlerle de öne çıkıyor. Kaplanın Karısı, kurguladığı evrenin arka planındaki şehir, kişi ve yer adlarını belirtmekten imtina ediyor. Ancak işaretler epey güçlü: Şehir diye bahsettiği yerin Belgrad, Sarobor adıyla bahsettiği Müslüman kentinin saraybosna, Mareşal adıyla andığı siyasi figürün Tito olduğunu düşünmemize yetecek denli güçlü ibareler mevcut. Balkanlarda olduğumuzu biliyoruz çünkü mitolojik Balkan figürü Baba Roga’dan bahsediliyor bize; Osmanlıların alıp götürdüğü kayıp oğullardan, dinmek bilmeden süregiden savaşlardan, bölünen ve yeniden tanımlanan bir ülkeden ve orada yaşamdan: eski Yugoslavya’dan. Obreht’in anlatıyı bilinçli olarak yer ve şahıs isimleriyle ilişkilendirmemesi, bize bütün bunların tanıdık gelecek denli gerçek olduğunu düşündürüyor...

“Kulak verdiğimiz sesler içerisinde, artık susmuş olanların da yankısı yok mudur?”*

(Walter Benjamin, Pasajlar. Çeviren: Ahmet Cemal, YKY.)

2 yorum:

  1. aİzlediğim tek blog sayfası bu desem yeri. Bugünkü yazı yarım bıraktığım kitabı hatırlattı. Evet son günlerde ayran gönülllüğümle mücadeleme muhtemel bir zafer daha ilave etmek için güzel bir bahane. En son başarılarımden biri ise: 'Ne Nedir?'. araya başka kitapların girmesiyle iyice sürüncemeye giren okuma macerasına bir son vermem gerekiyordu,oturdum bir günde 300 sayfayla kitabı bitirdim. Bu arada eating animals'i sabırsızlıkla beklemedeyiz, haberiniz ola.

    YanıtlaSil
  2. Bu kitabı kısa süre önce aldım, 9 gündür okuyorum, bitmesine yüz sayfa kaldı ama hala içine giremedim. Anlattığı öyküler mi sarmadı, romanın birkaç koldan gelişmesi mi fazla parçalı geldi, ben mi yalnış zamanda okudum bilemiyorum. Bununla beraber Ne Nedir ve Gazze Blues'u da almıştım. Bir an önce bitse de onlara geçsem diye sabırsızlanıyorum.

    YanıtlaSil