5 Mayıs 2011 Perşembe

Sinir akımı

"Ne yapmak istediğimi kim bilir? Herhangi birinin ne yapmak istediğini kim bilir? Böyle bir konuda nasıl emin olabilirsin? Bütün mesele beyin kimyasından, ileri geri gidip gelen sinyallerden, korteksteki elektrik enerjisinden kaynaklanmıyor mu? Bir şeyin gerçekten de yapmak istediğin şey mi, yoksa sadece beyindeki bir tür sinir akımı mı olduğunu nasıl anlarsın?" (...)

Ecel terlerinin kıskacında uyandım. Kendi ıstıraplı korkularıma karşı savunmasız. Benliğimin merkezinde bir duraklama. Yataktan çıkıp duvarlara ve merdiven tırabzanlarına tutuna tutuna karanlık evin içinde dolaşmaya isteğim ve takatim yoktu. Yolumu bulmaya, bedenime geri dönmeye, dünyaya yeniden girmeye mecalsizdim. Ter kaburgalarımdan aşağıya süzülüyordu. Radyonun dijital saati 3:51'i gösteriyordu. Böyle zamanlarda hep tek sayılar olur. Ne demektir bu? Ölüm tek sayılı mıdır?

Yaşam artırıcı sayılar da var mıdır, tehlike yüklü diğer sayılar olduğu gibi?


(Beyaz Gürültü, Don DeLillo. Dost Kitabevi Yayınları, çeviren: Handan Balkara. Çağdaş edebiyatın en güçlü, en temel yapıtlarından biri. Yukarıdaki görsel Federico Clemente'ye, aşağıdaki ise Borges'e ait. Otoportre, körlük sonrası.)

1 yorum:

  1. Otoportre,körlük sonrası muhteşem...
    Kitapdan alıntıyı okuyunca aklıma gelen rakamlarla ölüm zamanının ilişkisi,bizde eski duvar saatinin durduğu anlarda hep aileden birinin ölüm haberi gelmiştir,durduğu rakam ölüm saatidir.
    Kitabı okumalıyım,bilgilendirme için teşekkürler...

    YanıtlaSil