12 Kasım 2010 Cuma

Düşün!

Etgar Keret'in Tablet dergisi için yazdığı makaleden aktarılmıştır.


(İsrail Kitap Haftası sırasında) Haziran ayının başlangıcında ablam, kardeşim ve ben Ramat Gan meydanında kurulmuş düzinelerce kitap tezgahına doğru yürürdük. Her birimiz beş kitap seçerdik ve bazen yazarlar da orada olurlar, kitaplarımızın içine bir şeyler yazarlardı. Ablam çok hoşlanırdı bundan. Ben kendi adıma biraz bozulurdum; biri bir kitabı yazmış olabilir ama başkasına ait olan kopyaya neden bir şeyler karalama hakkı olsun ki - özellikle de el yazısı bir doktorunki kadar berbat ise ve ne dediğini anlamak için sözlüğe bakmanız ve kastettiğinin sadece "umarım beğenirsiniz" anlamına geldiğini görmeniz gerekiyorsa...

Aradan uzun yıllar geçti ve artık bir çocuk olmamama rağmen kitap haftası beni heyecanlandırıyor. Ama şimdi bu tecrübe biraz daha farklı ve çok daha stresli, şimdi ben masanın diğer yanında oturuyor ve başkalarının kitaplarının içine bir şeyler karalıyorum. Ve 18 yıldır yapıyor olsam da, hâlâ bir başkasının kitabının içine bir şeyler yazarken rahat hissetmiyorum kendimi.

Kendi kitaplarım yayımlanmadan önce, yalnızca tanıdığım kişilere hediye olarak verdiğim kitapların içlerine bir şeyler yazardım. Derken, birden bire, kendimi kitaplarını kendi alan insanlara kitap imzalarken buldum işte. (...) Böylece, tamı tamına 18 yıl önce, kendi kitap imzalama tarzımı yarattım: kurgusal imza. Kitabın içindekiler tamamen kurguysa, imza ve ithaf neden kurgusal olmasın ki?


"Litani'de hayatımı kurtaran Danny'ye. Eğer o turnikeyi bağlamasaydın, ne ben burada olurdum ne de bu kitap."

"Mickey'ye. Annen aradı. Yüzüne kapattım. Seni buralarda görmeyeyim bir daha."

"Tziki'ye. Pislik yaptığımın farkındayım. Ama eğer ablan beni affedebildiyse, sen de affedebilirsin."

"Avram'a. Laboratuvar testleri nasıl çıkarsa çıksın, sen benim babamsın."

Sonuncusu yüzünden ise suratıma bir tokat yedim, sanırım kitabı sevgilisi için almış olan o uzun boylu ve asker tıraşlı adama böyle bir ithaf yazmamam gerekiyordu: "Bosmat, artık bir başka erkekle beraber olsan da, eninde sonunda bana döneceğini ikimiz de biliyoruz."

Uzun boylu herif el kaldıracağına konuşsaydı daha iyi olurdu tabii. Yine de dersimi aldım artık. (...) Derin bir nefes çekiyorum içime ve kitapların içine "iyi dileklerimle" yazmakla yetiniyorum.


Resimdeki kitap Keret'in çizimi ve imzasıyla sahibine ulaşmayı bekliyor. Bu yazıya ilk yorum bırakan takipçimiz kitabın sahibi olacak. (Yorum bırakmak için başlığa tıklamanız gerekiyor önce, bir tür blogger azizliği) Görselde seçemeyenler için söyleyelim, Keret'in çizdiği resmin üzerinde "İyi Dileklerimle" değil, "Düşün!" yazıyor.

6 yorum:

  1. Gecen sene Venedik'de yasiyordum, Etgar Keret'in bir kitap festivali dolayisiyla sehre gelecegini ogrenince cok sevinmistim, sonra bir sekilde gelisinin iptal edildigi aciklandi ve sonucta goremedim. Bu sene sizin sayenizde ikinci bir sansim vardi ama bu sefer de Ankara'dan kimildayamadigim icin bunu da degerlendiremedim. Bakalim bir 3. sans daha cikacak mi karsima.. Neyse lafi cok uzattim sanirim, Etgar Keret kitaplarini cevirmeye devam edin, bizler de severek okuyalim :)

    YanıtlaSil
  2. Saat sabah dokuz hiç mi yorum yok? O zaman ilki benim!

    YanıtlaSil
  3. O zaman ilk yorumu ben yapayım ve kitabı ellerime almak için sabırsızlanayım... İyi dileklerimle...

    YanıtlaSil
  4. daha önce blogunuz aracılığıyla bir kitabı böyle edindiğimden ilk yorumu bir başkası yapması için biraz beklemek istedim bu sefer. kitap sahibini bulmuştur artık sanırım, rahatlıkla yazabilirim :)

    fuarda bizzat söylemiştim size ama burdan da belirtmekte zarar görmüyorum: blogunuzu çok seviyorum. kitapları ve yazarları okuyuculara böylesi organik bağlarla sunmanız gerçekten çok hoş. ne kadar doğru bir tasvir bilmiyorum ama yaptığınız şey promosyondan öte, sanki okuyucusunu arayan kitaplara bir tür elçilik. kişisel bir itiraf yapmam gerekirse, blogunuz sayesinde bazı önyargılarımın kırıldığını söylemem gerekir.

    son olarak, fuarda heyecanla bahsettiğiniz ama adını maalesef unuttuğum meksika kökenli yazarı merakla bekliyorum. iyi çalışmalar,

    YanıtlaSil
  5. Bir an ilk yorum yapan benim diye sevinmiştim :(

    YanıtlaSil
  6. aykut, zarpandiT ve türker; info@sirenyayinlari.com'a adres bilgilerinizi içeren bir e-posta gönderirseniz seviniriz, ilk yorumcu resimdeki kitabı alacak, diğer yorumcularımız için de farklı sürprizlerimiz olacak.
    Önyargıları kırabildiysek ne güzel, bahsettiğimiz Meksika kökenli yazar Salvador Plascencia - kitabı yeni senenin ilk aylarında raflarda olacak.
    Katılım için teşekkürler!

    YanıtlaSil