15 Ağustos 2016 Pazartesi

Siren


Üzerinden bir hafta geçti ama söylemeden olmaz, Siren bir yaşını daha doldurdu. Yaşıyor olduğumuza dahi şükretmemizi gerektiren bir coğrafyada, edebiyat yayıncılığı ile iştigal etmeyi sürdürüyoruz gördüğünüz gibi. (Yüzdelerle büyüme oranlarımızdan, yayınladığımız başlıklardan falan bahsedip plaza havaları estirerek sizi bayıltayayım mı? Bence bayıltmayayım.) Siren'e dair ilk notları birtakım kağıtların arkalarına, sonra üzerinde çilek resimleri olan bir deftere karalıyorduk ; kuruluştan önce günbegün 'Yayınevi için Gerekenler' listemizi güncelliyor, hesap-kitap işleriyle boğuşuyor ve başımıza neler geleceğini kesinlikle kestiremiyorduk... O zamandan bu zamana pek çok şey değişti elbette; sıfırdan yarattığımız Siren'le pek çok güzel insanla tanıştık ve kan, ter, kimi zaman da gözyaşı dökerek çalıştık, çalıştık, çalıştık. Yayınevi için Gerekenler, yenilenmiş liste: Direnç.

İlk kurulduğumuz günden bugüne, canla başla, durup dinlenmeksizin çalıştık, çalışıyoruz; kıvanç duyabileceğimiz bir şey varsa o da oranlar, adetler falan değil, ancak budur. Sürç-i lisan ettiysek affola.

Bugün var isek, sizin sayenizde - teşekkürlerimizle. Devamı için takipte kalın.

(Üstteki fotoğraf Zeynep Yılancıoğlu'na ait; Hydra adasından. Alttaki benim bitmek tükenmek bilmeyen Londra arşivimden, daha önce paylaşmış olabilirim, çünkü en sevdiklerimden biri ama bağlam uygun, tekrar olduysa kusura bakmayın. İyi ki varsınız!)


2 yorum: