Şaşırdım mı? Tabii ki şaşırdım. Bir hatunla çıkarsın. İlk buluşma,
sonra ikinci, orada bir restoran, burada bir film, her zaman gündüz seansı.
Yatmaya başlarsınız, sevişmeler olağanüstüdür, bir süre sonra duygusallık da
başlar. Ve sonra, bir gün, iki gözü iki çeşme sana gelir. Ona sarılır ve sakin
olmasını, her şeyin yolunda gittiğini söylersin. Artık tahammül edemeyeceğini
söyler, bir sırrı vardır, öyle böyle bir sır değil, gerçekten korkunç bir şey,
bir lanet, sana daha önce söylemek istediği ama bir türlü cesaret edemediği bir
şey. Bu sırrın ağırlığı altında ezilmektedir ve artık söylemek zorundadır,
yoktur başka çaresi ama söyler söylemez onu terk edeceğinden de emindir ve sana
hak vermektedir. Sonra tekrar ağlamaya başlar.
Seni terk etmeyeceğim, dersin. Etmeyeceğim. Seviyorum seni...
(Etgar Keret, "Şişko," Nimrod Çıldırışları. Çeviren: Avi Pardo. Görsel, Etgar Keret'in facebook sayfasından alınma; geçen hafta Guadalajara Kitap Fuarı kapsamında gerçekleşen etkinlikte Meksikalı aktör Diego Luna, aralarında Şişko ve Kneller'in Mutlu Kampı'nın da bulunduğu kimi öyküleri okumuş/canlandırmış. Basına kapalı olan etkinlikten yegane fotoğraf, Keret'in kendi sayfasında paylaştığı...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder