22 Ekim 2012 Pazartesi

Bıçak



"Bildiğimiz arayüzlerden en eskisini kullanıyor - Kitap!"

Hadi bakalım. Yukarıdaki beyan Sony yöneticilerinden Andrew House'a ait. Sony, geçtiğimiz haziran ayında yeni projesi Wonderbook'u görücüye çıkardı; Wonderbook oyun konsolu yardımıyla 'kitap'ları 'canlandıran' bir düzenek denebilir; elbette belli kitapları, bu amaca yönelik hazırlanmış olanları, örneğin son günlerde sıkça bahsettiğimiz J.K. Rowling'in 'Book of Spells'ini. Book of Spells, konsolla birlikte gelen asayı kullandığınız takdirde türlü marifet sergiliyor - Guitar Hero benzeri bir tecrübe. "Bir kitap, binlerce öykü" sloganıyla ortaya çıkan Wonderbook, Book of Spells'in ardından pek çok farklı kitabı bu formata aktaracağını vaat ediyor. Sony'nin hamlesini gören eğlence 'devlerinin' karşı hamleleri gelişmekte, video kitaplardan özel aplikasyonlara uzanan çoklu tercihler söz konusu - kitap, yeni bir çağda yeni teknolojilerle yeniden tanımlanacak, şüphe yok. Ortaya çıkacak olanın nitelikleri ise tartışmaya açık elbette - Baudrillard'a değil Eco'ya dönüp alıntı yapma zamanı: "Kitap tekerlek gibidir; bir kere icat edildi mi daha iyisi yapılamaz." Öyle mi? Faber & Faber -ki kitapları ile biliriz- Shakespeare'in sonelerini iPad için bir aplikasyona dönüştürdü geçenlerde örneğin; okumakla kalmıyor, kimi meşhur figürlerin soneleri okuduğu videoları da izleyebiliyor ve eleştirmenlerin açıklamalarını şiirleri okuduğunuz sırada inceleyebiliyorsunuz. Örnekler, burada özetleyemeyeceğim kadar fazla; eh hayalgücü sınırsız, teknolojinin olanakları geniş artık.

Birileri bir yerlerde kitapları video ve oyun teknolojileri ile yeniden tanımlamaya çalışadursun, beyazperde de edebiyat ile beslenmeyi sürdürüyor. Büyük romanların büyük uyarlamaları bu ve önümüzdeki sene vizyona girecek; daha evvel bahsettik:  Muhteşem Gatsby, Döşeğimde Ölürken, Anna Karenina vs... Anna Karenina hususunda umutlu değilim ancak Baz Luhrman'ın Gatsby yorumunu merak diyorum. Gösterim tarihi ertelenen, son olarak da Prince ve Lady Gaga'nın şarkılarıyla film müziklerine yapacakları katkının beklendiği belirtilen film, ya çok iyi ya çok kötü olacağa benziyor, vasat bir iş olma ihtimali düşük kanımca.

Öte yandan James Franco'nun sinemaya uyarladığı Döşeğimde Ölürken'in setinden ilk kareler yayımlandı - Franco'nun nasıl bir performans ortaya koyacağını kestiremesem de ilgiyle izliyorum gelişmeleri. 1949 yılında Nobel'e de layık görülen ve Hollywood'da senaryo yazarlığı da yapmış olan Faulkner, IMDB kaynaklı bilgilere bakılırsa vaktiyle şöyle demiş: "Hollywood, merdiven çıkarken sırtınızdan bıçaklanmanın mümkün olduğu yerdir."

Döşeğimde Ölürken'in 2013'te vizyona gireceği rivayet edilmekte.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder