28 Kasım 2011 Pazartesi

Çukur

Herhangi bir kültürel kurum gibi hayvanat bahçeleri de karmaşık tarihsel gelişmelerin ürünleridir. İlk gerçek hayvanat bahçeleri on dokuzuncu yüzyılın ürünleri olsalar da, bu kurumların kökü, ayıların çukurlarda ya da hendeklerde tutulduğu antik Roma dönemine kadar gider. Ayıların tutulduğu en ünlü yerlerden biri on beşinci yüzyılın sonunda İsviçre'nin başkenti Bern'de inşa edilen ayı çukuruydu. Hayretler içinde aşağıya bakan izleyiciler, ayılara güvenli bir uzaklıkta olsalar ve her zaman bir ayıcı yanlarında hazır bulunsa da çok geçmeden ilk kaza bir çocuğun çukura düşmesi ve iki genç ayının çocuğu hafifçe yaralamasıyla 1582'de olur.

Birçok kez ayılar çukurdan kaçar ve şehir sakinlerini dehşete düşürür, ama hemen ardından vurularak öldürülürler.

1798'de Fransızlar'ın Bern'i işgali, şehrin ayıları için dramatik sonuçlar doğurur. Çukurda yaşayan üç ayı, bakır şeritlerle güçlendirilen sandıklara "paketlenip" her biri altı atla çekilen üç vagonla Paris'e götürülür. Yorgun argın hayvanlar şehre ulaştıklarında saatlerce sandıklardan çıkmazlar. En sonunda yem olarak canlı bir ördek kullanılarak ayıların Jardin des Plantes'teki hayvan topluluğuna katılması sağlanır.

Bundan kısa süre, boş ayı çukuruna Bern Cezaevi'ndeki tutuklular atılır.

(Kaplan ile başladık, ayılar ile devam ediyoruz. Kaplanın Karısı'nı okuyanlar, izlediğimiz patikayı tanıyacaklardır. Yukarıda anlatılanlar, kurgu değil, gerçek; Bernd Brunner'in Ayılar adlı çalışmasından alındı. (Çeviren: Servet Yeşilyurt, E Yayınları.) Bu yaz sonunda çıkan ayı nöbeti haberlerini anımsadınız mı? İnsanın insana ve doğaya ettikleri apayrı bir yazı konusu. Görselde, gergedan, Dürer'in çizimi ile.)

3 yorum:

  1. Zeynep Alpaslan1 Aralık 2011 10:52

    Bu da ayrı bir dehşet ve 'teşhir' hikayesi: 1916'da, sirkten kaçan Mary isimli filin idam edilişi...

    http://www.rootsweb.ancestry.com/~tnunicoi/mary.htm

    YanıtlaSil
  2. Dehşet bir hikaye gerçekten.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba, yazınızı okuduktan sonra biraz biraz hayvanat bahçeleriyle ilgili yazılar okumaya başlamıştım, sonucunda şöyle bir yazı yazdım, meseleyle bire bir örtüşmüyor ama ilginizi çekebilir belki.

    http://galarum.blogspot.com/2011/12/human-zoo.html

    YanıtlaSil