2 Ağustos 2010 Pazartesi

Ivır zıvır çağı

"Yaz mevsimi durmaksızın devam etmeye yazgılı, sürekli aşağı doğru kıvrılan bir sarmal gibiydi."(Jess Walter, Körler Ülkesi. Çeviren: Seçil Kıvrak.)

Nick Cave'in Bunny Munro'nun Ölümü'nü TV'ye uyarlayacağını duyurmuştuk ki, yazarın bu kez The Crow'un beyazperde uyarlamasının senaryosunu yazma konusunda anlaştığı haberi düştü. Yönetmen Stephen Norrington'ın önceden bir senaryo yazmış olduğu ve Nick Cave'in senaryoyu yeniden yapılandırmak adına projeye dahil olduğu söyleniyor. Hatırlatalım; Cave Bunny Munro'nun Ölümü'nü de öncelikle senaryo olarak yazdığını ve sonradan romanlaştırdığını söylemişti. Ayrıca Nick Cave'in Russell Crowe'un ricasıyla Gladyatör filminin devamı niteliğinde akıllara ziyan bir Gladyatör 2 senaryosu yazdığı ancak stüdyolardan veto yediği de biliniyor. 1990'lı yılları anımsayanlar The Crow filminin ve soundtrackinin sarsıcı etkisini de hatırlıyorlardır; The Crow filmi aslen James O'Barr'ın yarattığı bir çizgi roman serisinden uyarlama ki, filmi anımsayanlar yine bir film setinde hayatını yitirmiş olan Bruce Lee'nin oğlu Brandon Lee'nin bu filmin çekimleri esnasında içi boş olduğu söylenen bir tabancanın patlaması sonucu öldüğünü de hatırlayacaklardır. Doğaüstü hadiselere girmeden bu gotik klasiğin Nick Cave dokunuşuyla nasıl olacağını şimdiden merak ettiğimizi belirtelim.


E-kitap mevzusunda suların iyice kızıştığını da geçen hafta duyurmuş ve telif hakları ajansı Wylie'nin Orhan Pamuk'un Beyaz Kale'sinin İngilizce metninin de aralarında olduğu 20 eseri yayınevlerini dışarıda bırakarak Amazon'a sattığını, bu hamlenin de sektör dinamiklerini oldukça karıştırdığını belirtmiştik. E-kitap olayının Türkiye'deki açılımlarını takip etmek isteyenlere Notos derginin Ağustos sayısını öneririz. Bu arada Andrew Wylie The Financial Times'da yer alan habere göre yayıncılar yazar teliflerini yüksek tutmazlarsa 20 değil 2000 eserin haklarını satacaklarını söyleyerek gözdağı verdi ki ne diyelim, ilgiyle izliyoruz.Baudrillard aramızda olsaydı bu gelişmeleri zeitgeist ekseninden nasıl yorumlardı bilmiyorum, ancak iPad'in gelişiyle hareketlenen sular giderek daha da ısınacağa benziyor. İPad'in e-kitap'a katkısı metinlerin video, ses vs. gibi desteklerle zenginleştirilmesi olacak ki bu noktada okuma tecrübesinin bambaşka bir boyut kazanacağı tartışma götürmez. Okurların ve sektörün bu yeniliklere nasıl ayak uyduracağı ise henüz halen muğlak bir konu. Bekleyelim ve görelim.


"Devir yolunu bulma devriydi, çağ ıvır zıvır çağı... Dünya internetten akan parayla dolmuştu ve biz de kendi payımıza düşeni alıyorduk." (Joshua Ferris, Ve İşimiz Bitti. Çeviren: Duygu Günkut.)

Joshua Ferris, Ve İşimiz Bitti'de bir reklam ajansı üzerinden varoluş kaygısıyla sarsılan bir topluluğun gülünç ve karanlık portresini çiziyor, ve kimi zaman, evet, okumaktan başka bir şey sağaltamıyor insanı...

1 yorum: