26 Ekim 2015 Pazartesi

Pusula


Ne demişler: "Yaz geçer."

Uzun ve karmaşık bir yaz yüksek tempolu bir sonbahara kavuştu, pek çok şey değişti, bazı şeyler aynı kaldı, velhasıl zaman koştu... Geçtiğimiz haftalarda bizler için yılın en yoğun günleri, yine Frankfurt'ta, kitap fuarında yaşandı. Önceki yıllara kıyasla pırıltıdan bir nebze yoksundu fuar, gerçi bu, dünyanın soluduğu karanlık havadan dolayı olabilir - belki de, yüksek viteste alınan yollardan sonra sakin sakin ilerlemek, elzemdir. Fuarın konuk ülkesi, edebiyatına dair pek az şey bildiğim Endonezya'ydı; dünya çapında ses getiren fuar hadisesi açılış konuşmasını yapan Salman Rushdie'ye yönelik İran boykotu oldu, Alman Kitap Ödülü'nü ise dev bir yapıtla sürpriz isim Frank Witzel aldı ve tüm bunlar olurken hava çok, ama çok soğuktu. (Kime göre derseniz bana göre elbette.) Velhasıl, kitaplara erişmek için gereken tek şey onlara uzanmaktı ve sizi bilemem ama dünya işlerinden yorgun düşen blog yazarınıza bu, oldukça iyi geldi.

Blogumuzun, masamızın, kağıtlarımızın başındayız şimdi - pusulamız kitaplarımız.

İyi haftalar.

(Görsellerde Marianplatz civarındaki halk kütüphanesi; kendi küçük, vaatleri büyük.)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder