25 Şubat 2014 Salı

Hız



"İnanmaya hazırsanız, ne iyi."*

"Neye inanacağınızı siz seçersiniz."**

Evrenin özü, filozofun dediği gibi ateş ise, yangınları kim söndürecek?

Biri ölür, biri gider; biri kalır, biri yürür; nihayetinde her birey, bulunduğu noktada, kendi çıkmazlarına gömülüdür ve evrende her olasılık, kendini yinelemekle yükümlüdür. Teselliler mevcuttur hayatta; durağanlıkla savaşmak mümkündür ama varış noktası belli olan bir macerada uğraklar ne olursa olsun, sonlar aynı olmaya mahkumdur.

Hızımızı Tadacaksınız, bir yol romanı; a noktasından b noktasına değil de olası tüm uğraklara savrularak ilerleyen, ilk paragrafıyla son satırına dairesel olarak bağlanan bir yolu imleyen... Her yol romanında, hayatın kendisinde de olduğu gibi, hızlandıkça şenlenen, duraksadıkça çemberler çizen - Zamanı yenmeye yeminli iki kahramanın, sırtlarındaki yüklere aldırmadan yollara düşüp ilerlemeye, salt ilerlemeye çalışmasının, Afrika'dan Estonya'ya, Londra'dan Meksiko'ya savrulmasının hikâyesi. Gerçeklik ve hakikatin kesişmediği bir evrende, hızla, hazla, son sürat seyahatin, acıklı ve eğlenceli öyküsü.

Enlemleri hüzün, boylamları heyecanla sabit bir dünya haritası üzerinde, tam gaz, son sürat, seyahat, seyahat, seyahat.

(*Italo Calvino, Görünmez Kentler. ** David Foster Wallace, Bu Su. Görselde, Chris Kenny'nin harita işlerinden biri; kaynak, burasıHızımızı Tadacaksınız, haftaya, tüm kitapçılarda.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder