Zamanı bükmek mümkünmüş, dün onu öğrendim sevgili blog okuru. Gördüğünüz gibi notlarla değil, bir özetle karşınızdayım bugün, zira gecenin bir yarısı şehre uğrayan Etgar Keret ile öyle bir maraton yaşadık ki, sona erdiğinde bu kadar çok şeyi bu kadar az zamana nasıl sığdırdığımıza aklım ermedi. Günün sonunda Robinson Crusoe'ya gelip yazara merhaba diyen tüm okurlarımıza çok teşekkür ederiz; harika bir akşamdı - Amsterdam'dan Tel Aviv'e uçan, oradan dönüp İstanbul'a uğrayan, bu sabah muhakkak yeniden Tel Aviv'de olması gereken ve akabinde Meksika Kitap Fuarı'na yola çıkacak olan yazar, şehirde geçirdiği daracık zaman diliminde iki buçuk saat boyunca kitaplarını imzaladı, okurlarıyla sohbet etti, her kitabın içine minik çizimler yaptı ve sizlerin ilgisi karşısında büyük bir mutluluk duydu... İmzadan koşarak çıkıp taksiye atladığımızda şehir de bize gereken güzelliği yapmaya karar verdi ve trafik engelini geri çekerek yazarın uçağına yetişmesini sağladı. Nihayetinde müthiş zaman geçirdik - Keret ise bugün fb sayfasına yazar olarak yaşamının en etkileyici ve eğlenceli günlerinden birini geçirdiğine dair not düşmüş ve ömründe ilk kez bir gitar imzaladığını belirtmiş. Blog yazarınız olarak ben, zaman bükme konulu ilk sınavımı verdiğimi söyleyeyim ve bizleri böylesine motive ettiğiniz için bir kez daha teşekkürlerimi sunayım. Tanıdık/tanımadık güzel yüzler görmek, bu heyecanın bir parçası olabilmek gerçekten harikaydı.
Sınırlı vakti olan Keret'i İstanbul'da böylesine şahane ağırladığınız için sağ olun!
Etkinliğe dair diğer fotoğraflar için bkz. Robinson Crusoe 389 @facebook.
Ve finalde, günün erken saatlerinde basınla görüşen Keret'in kucağını yer edinen Asmalımescit kedisi...
İyi tatiller!
Çok güzel bir deneyim oldu bizler için de. Teşekkürler. :)
YanıtlaSil