3 Aralık 2018 Pazartesi

Ödül


Edebiyat dünyasının en önemli payelerinden biri, Nobel Edebiyat Ödülü, bu yıl İsveç Akademisi'nde gelişen bir seri skandal doğrultusunda iptal edildi, biliyorsunuz; duyurular, Nobel Edebiyat Ödülü'nün 2019 yılında iki sahibi olacağı yönünde, tabii eğer akademi kendine çekidüzen verip yeni bir sayfa açmayı başarabilirse... 2017'de Kazuo Ishiguro'nun aldığı ödülün öncesinde, ortalığı ayağa kaldıran tartışmalar yaratacak bir biçimde bir müzisyen, Bob Dylan ödüle layık bulunmuştu.

Gayrı resmi podcast'imiz Kitap, Kaşık ve Diğer Gerekli Şeyler'de, Kırmızı Kedi'nin yayımladığı Nobel Konuşmaları serileri kapsamında yer alan küçük ve şık Bob Dylan kitabının editörü Çağlayan Çevik ile buluştuk ve Bob Dylan edebiyatın neresinde sorusuna yanıt aradık. Sohbetimiz uzun ama Çağlayan kapanışta yayınevi mutfağında olan kimi metinlerden bahsediyor; onları bilhassa not düşmenizi tavsiye ederim. 

Kara Plak tarafından yayımlanan Dylan metni Kayıtlar için buraya, Dylan'ın Nobel konuşmasında andığı Moby Dick için buraya, Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok için buraya ve Odysseia için buraya buyrun. Dylan'ı yeterince "edebi" bulmayanları Çehov öyküleri eşliğinde Blood on the Tracks dinleyerek hayatı sorgulamaya davet ediyorum; tabii bizim sohbetimizi de dinleyebilirsiniz. Kitap, Kaşık ve Diğer Gerekli Şeyler, Soundcloud haricinde artık iTunes ve bağlantılı uygulamalarda mevcut; takip ederseniz seviniriz.

(Görselde Michael McClure, Bob Dylan ve Allen Ginsberg, eski günlerde.)

-------------

Nobel'de son durum neydi, ne olmuştu diyecek olursak: 1901'den bu yana Alfred Nobel'in vasiyeti doğrultusunda (1786'da kurulmuş) İsveç Akademisi tarafından takdim edilen Nobel Edebiyat Ödülü, kuruma uzanan birtakım yolsuzluk ve taciz/tecavüz vakalarıyla sarsılmakta; kabaca anlatırsak (zira olay dallı budaklı) skandalın merkezinde akademi üyelerinden birinin eşi (kendini Akademi'nin on dokuzuncu üyesi -Akademi'nin on sekiz üyesi var- olarak tanımlayan) Jean Claude Arnault yer alıyor ve Arnault, bahis yolsuzluğu ve zimmete para geçirmeden on sekiz kadına taciz ve tecavüze varan suçlarla mahkeme önüne çıkıp -kimi suçlardan- hüküm giyiyor; bu zamana değin otoritesi sorgulanmaksızın icraatına devam eden Akademi ise, bu olayın akabinde bölünüyor ve kimi üyelerin çekilmesiyle herhangi bir konuda karar alabilecek çoğunluğu yitiriyor. Eh, bu da, skandallar bir yana, ödülün neden bu yıl verilmediğini teknik olarak açıklıyor. İsveç Kralı'nın müdahalesiyle işleyişi yeniden düzenlenecek olan Akademi, yeni yapısına kavuştuktan sonra ödülü takdime devam edecek; en azından iddia bu yönde. Arnault'yu mahkeme karşısına çıkaran sürecin, MeToo hareketinin devamı niteliğinde olduğunu ve İsveç basınının, Akademi'deki koltuklara denk sayıda kurbanı saptayarak kadınlara taciz ve tecavüzü aleni bir davranış biçimine dönüştürdüğü herkes tarafından bilinen Arnault'yu hedeflediğini, bu esnada ABD'deki Weinstein vakasından güç aldığını söylemek gerek. Sular henüz durulmuş değil ama beklenen, Akademi'nin 2019 yılının sonbaharı gelip çatmadan yeni işleyiş biçimine kavuşup görevine devam etmesi, Akademi'den uzaklaştırılan suçluların cezalandırılması ve hizipleşmeler sonucunda suça ya da suçlulara arka çıkanların istifaya zorlanması yönünde. 

Nasıl sonuçlanacağını göreceğiz, ama eminim ki, umuyorum ki MeToo'nun değişim rüzgârını hissetmeye, erk zehirini kusa kusa iyileşmeye devam edeceğiz.

1 yorum:

  1. Sorunlar her yerde var, insanın olduğu yerde problemler de büyüyor.

    YanıtlaSil