26 Haziran 2018 Salı

Muazzam



Kütüphane kitaplarını özene bezene seçerdim. Evimizde de kitaplar vardı elbette, babamın çalışma odasında iki duvar kitapla kaplıydı ama ben peri masallarından ve tarih kitaplarından hoşlanıyordum, Constance ise yemek kitaplarını seviyordu. Julian Amca eline hiç kitap almasa da akşamları, kendisi kâğıtlarıyla uğraşırken Constance'ın okuduğunu görmekten hoşlanırdı ve ara sıra uzanıp ona bakarak memnun memnun başını sallardı. 

"Ne okuyorsun tatlım? Hanımefendilerin eline kitap ne de çok yakışıyor."

"Yemek Pişirme Sanatı diye bir şey okuyorum Julian Amca."

"Muazzam."

(Shirley Jackson, Biz Hep Şatoda Yaşadık. Çeviren: Berrak Göçer. Çağdaş gotik edebiyatın klasiklerinden Biz Hep Şatoda Yaşadık, iki kız kardeşin romanı ya da güvenilmez bir anlatıcının... İçeriyle dışarının, ana rahmi gibi de görülebilecek bir yuvanın ve tılsımlarla kabusların, alametlerle felaketlerin romanı... Shirley Jackson, kendilerini eve kapatan bu iki kız kardeşin romanını yazdığında agorafobiyle boğuşuyor, kimi zaman aylarca evinden çıkmıyordu. Görsel Jackson ile doğrudan alakalı değil, Nan Goldin'e ait.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder