22 Mart 2016 Salı

Paris!

...

Paris’te Satori, gerçeklere dayalı bir metindir; yazar, ne anlatacağını daha ilk sayfalarda, hatta kitabın adıyla açık eder okuruna. Yazarın gizlisi saklısı olmadığı gibi, aldığı nefesten daha büyük, daha yüce bir iddiası yoktur. Geleneksel anlatının giriş-gelişme-sonuç odaklı -ve yaşam akışından hayli uzak- formüllerine inat, Paris’te Satori’de sonuç girişte yer alır ve lafa özetle başlanır. Bir aydınlanmadır anlatılan ama neye dair değil nasıl olduğu önemlidir, zira Kerouac için mühim olan, vardığı nokta değil, tuttuğu yolun kendisidir: “Paris hakkında yazdığım yeni roman 30.000 kelime kadar ve onu olduğu gibi, kurşunkalemle nasıl yazdıysam öyle bırakacağım.”[i]

Hazırlanmakta oldukları kitapların "mutfak" sürecinden bahsedilmesi sinirime dokunuyor sevgili okur; keza yayımlanacak olan kitaplardan kesitlerin "tadımlık" adıyla sunulması canımı sıkıyor - bir süredir yayına hazırlamakta olduğumuz kitap, Jack Kerouac'ın Paris'te Satori'si, yukarıda ise metnin sunuşundan bir kesit yer almakta; mutfak demek istemediğim için tadımlık adını da vermeyeceğim, zira tadımlık mutfakta.

Paris'te Satori, çok yakında... 




[i] John Clellon Holmes’a mektup; 21 Temmuz 1965.

1 yorum:

  1. Bir baska yayinevi tarafindan cikarildiginda okuma firsati bulmustum, diger Kerouac kitaplarina pek benzemiyor, sanirim kurgusal yonu az ve de Kerouac'in son donem calismalarindan oldugu icin. Yine de severek okumustum.
    Tabii keske daha once Turkceye cevrilmemis bir Kerouac kitabi yayinlasaydiniz (daha once yaptiklariniz gibi) ama baskisi piyasada hc kalmadigindan meraklilarini mutlu edecektir. Iyi calismalar.

    YanıtlaSil