5 Eylül 2014 Cuma

N-n-n

Geçen haftaların en çarpıcı haberlerinden biri, esasında bildiğiniz gibi değilmiş serisinden: Hello Kitty, kedi değilmiş. Bu not, popüler kültür sularına fazlaca karışmış gibi geldiyse seriye edebiyatla devam: Sylvia Plath esasen depresif değilmiş, en azından Mademoiselle'de staj yaptığı zaman. Adeta doksanların başına geri dönmüşüz gibi hissettim birden: esasen ne demek, bu açıklamaları yapanlar kim, o otoriteye nereden sahipler? Sorular çeşitli - yanıtların net olduğunu sananlara hayatta başarılar.

Aralık ayında, daha Tsukuru Tazaki İngilizce çevirisine henüz kavuşmuşken yeni bir Murakami kitabı geliyormuş: Tuhaf Kütüphane. Melville House, dalgasını geçti bile - kitabı okumadan niyet okumanın taraftarı sayılmam, ama evet, bu ne hız diyor insan. Tazaki'yi bekleyenler için Hikmet Hükümenoğlu'nun şahane yazısına bağlantı verelim: Yeni Murakami'ye Hazırlık. 

Yeni ve beklenen kitaplardan bahsederken: Kazuo Ishiguro. Milliyet Sanat'ın haberine göre, YKY bu sonbahar Öksüzlüğümüz'ü (When We Were Orphans) yayımlayacak.

Bukowski. Kölelikten bahsediyor. 

Charlie'nin Çikolata Fabrikası'nın yeni edisyonunun ibretlik kapak tasarımından geçen haftalardan birinin notlarında bahsetmiştim; o günden bugüne yayıncı, kapakta yer alan yetişkin bir kadın gibi giydirilip süslenmiş -metinle doğrudan bağlantısı olmayan- kız çocuğu fotoğrafının büyüklerin çocuklarına ettiği kötülüklere gönderme olarak kullanıldığını belirttiyse de fazla ikna edici olamadı... Kitabın yayımlanmasının ellinci yılı hatrına orijinalde yer almamış bir bölümü de içeren yeni bir kitap hazırlanmış; kitap burada, Charlie'nin çikolata fabrikasında gezdiği odalardan birine dair yeni bölüm ise burada.

Dizici misiniz bilmiyorum, fakat paylaşıyorum: Sezonun edebiyat uyarlamaları. Tom Perrotta'nın Kalanlar romanından uyarlanan The Leftovers'a dair de kişisel bir not düşeyim: Dizi, şahsi tecrübemden yola çıkarak söylüyorum ki bir tuhaf başlamasına, izlendiği sırada insanın içini darlamasına, bitiminde kendini kesme isteği uyandırmasına rağmen enteresan bir çalım atarak dokuzuncu bölümüyle balyoz etkisi bıraktı... Varoluş hiç bu kadar sancılı olmamıştı sevgili okur, televizyona yapılan bir işin bunca ağırlığı olmasını beklemezdim, onu demek istiyorum. Sezon finali haftaya yayımlanacak; dizi ise önümüzdeki sezon CNBC-e'nin gösterecekleri arasında. Bu bahse bonus olarak Koltukname'den gelsin: Buffy Sevenler için Kitap Önerileri. Paragrafı önümüzdeki senenin edebiyat uyarlamalarına dair bir derlemeyle kapatalım.

Aylık gazete Istanbul Art News - gazete deyip de geçmeyin; arşivlik. Bu ayki edebiyat ekinde Yalçın Tosun'un novella tefrikası, Aysu Önen'in Gordimer makalesi, Armağan Ekici'nin Joyce illüstrasyonlarına dair yazısı, Enis Batur'un Masumiyet Müzesi üzerinden izlenimleri, küçük İskender'in vapurları... Okuyun, okutun.

#Tarih dergisinin Eylül sayısında çarpıcı bir Beşir Fuad yazısı, Handan İnci'nin kaleminden. Üzerine, Murat Gülsoy: Gölgeler ve Hayaller Şehrinde. Alper Canıgüz'ün Lanetliler Envanteri serisi de dergide; şiddetle tavsiye.

Son olarak, raflardan notlar: Platonov'dan, Günay Çetao Kızılırmak çevirisiyle yeni bir öykü kitabı geliyor: Muhteşem Vahşi Dünya. İki de çizgi roman: Robinson'da rastladım -yeni yer harika, dışındaki minik botanik bahçesiyse şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler için cennet niteliğinde- John Layman & Rob Guillory'nin Chew serisi, bölüm 1, Lezzetçilerin Tercihi ve daha evvel blogda bahsettiğim Daytripper, Türkçe edisyonuyla Güngezgini

Bu haftanın notları burada biter, iyi tatiller.

(Görselde Shosanna Dreyfus/Melanie Laurent, The Saint serisinden bir kitap okuyor. Kare, Soysuzlar Çetesi'nden.)

4 yorum:

  1. Konu The Leftıvers'ın dizi halinden açılmışken, Otelde geçen bölümün başlangıcı çok iyidi. Dİzinin genelinde bir kanın gövdeyi götürme hali var, hele ormanlık alandaki taşa tutma - ki o ana dair belirtileri bir kaç bölüm önce vermişlerdi kırmızı boya ile ve beyazllılardan bir tanesini ve rahibi taşlayarak. Yine de izlediğim en iyi dizilerden diyebilirim. Dokuzuncu bölüm elimin altında ama izlemeyi erteliyorum nedense.

    YanıtlaSil
  2. Melville House'un yazısını bir an ciddi sanarak okudum!

    YanıtlaSil