27 Haziran 2013 Perşembe

Gerçek



Kimse öyküyü önceden düşünüp kararlaştırdığımı sanmasın sakın! İçimden geldiği gibi, öyküm gizlerini bana açtıkça yazdım. Bu yüzden bu öykü benimdir de diyemem, benim değildir de. Kuşkusuz şimdiye kadar yazdıklarım içinde bunun kadar tuhafına pek rastlanmaz. Gerçeküstü bir belge diyemeyiz buna. Belki de yazılışında kullanılan yöntem gerçeküstücülerin yöntemidir ama, bundan olsa olsa onların yaratıda en doğru yöntemi buldukları çıkar. 

(...)

Ama bizi kuşatan, saran bu gök, gerçek değildir de nedir? Biz bir şey yaratmayız aslında. Ödünç alır, yeni bir biçime sokarız. Açar, buluruz. Mistiklerin dediği gibi her şey verilmiştir. Gözlerimizi, yüreklerimizi açmamız, önümüze konulanda erimemiz yetecektir.

(Henry Miller, Merdivenin Dibindeki Gülümseyiş. Çeviri: Tomris Uyar, Nisan Yayınları. Görselde, Magdalena Abakanowicz'e ait bir iş, kaynak burada.)

2 yorum:

  1. Epeydir yorum bırakmıyordum. Ancak az evvel okduğum bir yazı ve yazı sayesinde ulaştığım linkler beni çok heyecanlandırdı. Türkçesi sizden çıkmadı ama 2666'yı sevdiyseniz, şu linkteki yazıyı ve yazıda geçen bağlantıları belki okumak istersiniz diye düşündüm.

    http://www.theparisreview.org/blog/2013/06/17/the-part-about-the-helmets/

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler, bugünün notlarında da yer verdik :)

    YanıtlaSil